|
ŞİİR KÖŞESİ E-MAİLLE GELEN ŞİİRLER BURADA YAYINLANIR
BU SAHİFEDE YÜZLERCE ŞİİR TÜRKÜ EZGİ MARŞ AĞIT VE DEYİŞ VAR
TÜRKÜ ŞİİR AĞIT EZGİ SEVENLER BURASI SİZE AİT GÜZEL TÜRKİYENİN GÜZEL İNSANLARI GÜZELLİKLE KALIN

Odana Serdim Hali
Orta Anadolu-Refik Başaran-Rıfat Balaban
Odana Serdim Hali, Boyu Bir Reyhan Dali Gören Maşallah Disin, Kimin Var Böyle Yari Vay.
Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman, Çok Sevdim, Yanıyom Amman.
Susadım Su İsterim, Bana Çeşme Gösterin Çeşme Beni Gandırmaz, Al Yanaktan İsterim
Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman, Çok Sevdim, Yanıyom Amman.
Odana Serdim Kilim Gel Otur Benim Gülüm Ne Dedim De Darıldın Kurusun Ağzım Dilim
Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,
Çok Sevdim, Yanıyom Amman.
Altın yüzük ulanmaz
Altın yüzük ulanmaz Suya atsan bulanmaz El kızı değilmi ki Kurban olsan inanmaz.
Sen az doldur sevdiğim içemiyom ben Ne kadar güzelisen geçemiyom ben
Altın yüzük yaptırdım Samsun usdalarına Doktor ilaç vermiyo Sevda hastalarına
Sen az doldur sevdiğim içemiyom ben Ne kadar güzelisen geçemiyom ben
keskin
Meşeler Gövermiş Türkünün Yöresi Kızılcahamam
Meşeler gövermiş varsın göversin Söyleyin huysuza durmasın gelsin Varmasın kötüye asılsın ölsün Kötü adam var ömrünü yok eder
Bilemedim yaylanızın yolunu Saçım uzun bağlasınlar kolunu Eğer anan seni bana vermezse Yemin ettim keseceğim yolunu
Karaser Deresi bükülür gider Zülüfler gerdana dökülür gider Bir yiğit de sevdiğini almazsa O yiğidin ömrü sökülür gider
Entaresi morumuş
Entaresi morumuş Yar sevmesi zorumuş Heveslendim yar sevdim de İstiyeni çoğumuş
Entaresi moruna Varmam emmim oğluna Altın saat yaptırdım da Sevdiğimin koluna
Entaresi mavili Nerde kurdun kavili Evvel böyle değildin de Şimdi gönlün belli
Böyle Olurmu
Attın gurbet ellere Düştüm böyle hallere Bıraktın yadellere Böyle olurmu
Dereler çağlar oldu Gözlerim ağlar oldu Gelmedin yıllar oldu Böyle olurmu
Kalbimi yaktın güzel Gurbete attın güzel Ele bıraktın güzel Böyle olurmu
Dereler çağlar oldu Gözlerim ağlar oldu Gelmedin yıllar oldu Böyle olurmu
Neşet Ertaş Kırşehir
Sevgidir Sevgi
Dışın güzelliği için kalayı Yüreği pak eden sevgidir sevgi Kula kazandıran cennet alayı Hakkı ile hak eden sevgidir sevgi
Sevgi dolsun her nefeste içelim Sevgiler ekelim sevgi biçelim
Sevgi dünyasına yalan giremez Gönülden sevmeyen hakka eremez Bakar ama perdelidir göremez Perdeyi kaldıran sevgidir sevgi
Sevgi doldur badeleri içelim Sevgiler ekelim sevgi biçelim
Garibim aklımı alan bir gözdür Yanar yüreğimde aşkı bir közdür Hayvan dünyasının nimeti azdır İnsana çok eden sevgidir sevgi
Sevgi doldur badeleri içelim Sevgiler ekelim sevgi biçelim
>> Neşet Ertaş >>
KAMAN AĞIDI
Kaman'da uşak kalmadı Redif gitti sürüyünen Yatamıyom gece gündüz Gelinlerin zarıyınan
Kars'ta kavga kuruluyor Redif orda deriliyor Mızıkalar vuruluyor Trampetli boruyunan
Şimdi aslanlar güleşir Yiğitler kana bulaşır İnşallah Hızır ulaşır Al bayraklı periyinen
-rafa goydum narı
ırafa goydum narı ağlarım zarı zarı küstürdüm de yolladım ireyhan boylu yari
yar yandan,yandan,yandan,yandan severim seni candan iki can bir sevilmez ya ondan geç ya benden
ıraftaki siniler hasta olan iniler yari gurbett'olanın kulakları çiniler
yar yandan,yandan,yandan,yandan severim seni candan iki can bir sevilmez ya ondan geç ya benden
KIRŞEHİR'DE DÜĞÜNLERDE SÖYLENEN TÜRKÜ
ÇİÇEK DAĞI Yürü bre Çiçek Dağı Sende suna boylum kaldı Hep koçların dönüm çağı Bülbülün goncası soldu
Göllerde küçücük sunu Hayat verir sesi cana Ben ağlarım yana yana Firkat-i figanım geldi
Beklerim ki yar gelecek Yarama merhem olacak Mısır'a sultan olacak Yusuf-u Kenan'ım geldi
Dedemoğlu ne hal oldu Dünya haldan hala kaldı Tez seviştik, tez ayrıldık Ahırı pişmanım geldi
MUSTAFA KEMAL.İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal.i düşünüyorum Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri
Mustafa Kemal.i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyor cihanın görmediği Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal gibi
Mustafa Kemal.i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere. Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere
Mustafa Kemal.i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı! Yine bizimle beraber her yerde, Yaşıyor dört köşesinde vatanın. Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal.i düşünüyorum; Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum. Uykularıma giriyor her gece, Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Son verelim iftiraya bühtana Kardeşane sevişelim can cana Elbirlikle çalışalım vatana Çok okul fabrika kuralım kardeş
Çalışalım kurtulalım buhrandan Nedir senlik benlik usandık candan Irkımız neslimiz aynı bir kandan Yurdun yaralarını saralım kardeş
Yürüyelim Atatürk'ün izine Boş verelim bozguncular sözüne Göz atalım şu dünyanın hızına Yürüyüp hedefe varalım kardeş
Veysel'in sözleri kanun dışı mı Mantığa uymazsa kesin başı mı Bana düşman etmiş vatandaşımı Sebebi ne ise soralım kardeş
Adem-i Balçıktan
Ademi Balçıktan Yoğurdun Yaptın, Yapıp Da Neylersin, Bundan Sana Ne Halk Ettin İnsani Saldın Cihana Salıp Da Neylersin Bundan Sana Ne
Bakkal Mısın Teraziyi Neylersin İşin Gücün Yoktur Gönül Eğlersin Kulun Günahını Tartıp Neylersin Geçiver Suçundan Bundan Sana Ne
Katran Kazanını Döküver Gitsin Mümin Olan Kullar Didara Yetsin Emreyle Yılana Tamuyu Yutsun Söndür Şu Ateşi Bundan Sana Ne
Sefil Düştüm Bu Alemde Naçarım Kıldan Köprü Yaratmışsın Geçerim Şol Köprüden Geçemezsem Uçarım Geçir Kullarını Bundan Sana Ne
Kaygusuz Abdal Der Cennet Yarattın Cehenneme Nice Kulları Attın Nicesin Ateş-İ Aşk İle Yaktın Yakıp Da Neylersin Bundan Sana Ne
Kaygusuz Abdal
Meyrem
Bahçeye biber ektim de Kız Meyrem Meyrem Meyrem Ah ne zaman kabaracak da Yar oğlan oğlan oğlan Senin o kötü kocan da Kız Meyrem Meyrem Meyrem Ah ne zaman geberecek de Yar oğlan oğlan oğlan
Kale kaleye karşı da Kız Meyrem Meyrem Meyrem Ah kalenin dibi çarşı da Yar oğlan oğlan oğlan Bir tomurcuk gül olsam da Kız Meyrem Meyrem Meyrem Ah açılsam yare karşı da Yar oğlan oğlan oğlan
Başan da poşusuna da Kız Meyrem Meyrem Meyrem Ah oturmuş karşısına da Yar oğlan oğlan oğlan Adam meyil verir mi de Kız Meyrem Meyrem Meyrem Ah kapı komşusuna da Yar oğlan oğlan oğlan
Selvet Aslan HACIBEKTAŞ
AYIN TÜRKÜSÜ
Bağa Gel Bostana Gel
Bağa Gel Bostana Gel Dile Gel Destana Gel Anan İzin Vermezse Yalandan Hastalan Gel
Bağ Ayrı Bostan Ayrı Olamam Dosttan Ayrı İnsanoğlu Yaşar Mı Kalsa Nefesten Ayrı
Bağına Girmiş Gibi Gülünü Dermiş Gibi Geç Buldum Tez Yitirdim Oldum Düş Görmüş Gibi
Bağ Ayrı Bostan Ayrı Olamam Dosttan Ayrı İnsanoğlu Yaşar Mı Kalsa Nefesten Ayrı
FAYDALARI ÇOKTUR
Ses duyulur ama resmi çizilmez. Rüzgâr eser üzerinde gezilmez. Güneş ışınları ipe düzülmez.(ı) Faydaları çoktur bize bilesin.
Suyu yakamadın diye kızılmaz. Evren boşluğuna yazı yazılmaz. Dumanın çöktüğü dağlar ezilmez. Faydaları çoktur bize bilesin.
Yıldız kaysa arkasına kopulmaz. Bilen kişi hiç korkuya kapılmaz. Ayrılmış buluta kaynak yapılmaz. Faydaları çoktur bize bilesin.
Topraksız ALKAN'ım aklını diksen. Sinirsiz kalp olmaz yerinden söksen. Sonsuz sahil var mı, taş dahi döksen. Körlüyemen faydasını bilesin.
Anama
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü anam
Anaların hakki kolay ödenmez Analara ne yakışmaz ne denmez Kan uykudan gece kalkar gücenmez Emzirdi salladı uyuttu anam
Doğurdu beni Sivas ilinde Sivralan Köyünde tarla yolunda Azığı sırtında orak elinde Taşlı tarlalarda avuttu anam
Ben yürürdüm anam bakar gülerdi Huysuzluk edersem kalkar döverdi Hemen kucaklayıp okşar severdi Çirkin huylarımı soyuttu anam
Çocuğudum anam bana ders verdi Okumamı çalışmamı ön gördü Milletine bağlı ol da dur derdi Vatan sevgisini giyitti anam
Tükenmez borcum var anama benim Onun varlığından oldu bedenim Kimi köylü kızı kimisi hanım Ta ezel tarihte kayıtlı anam
Veysel der kopar mi analar bağı Analar doğurmuş ağayı beyi İşte budur sözlerimin gerçeği Okuttu öğretti büyüttü anam
DİLDEN ZENGİNDİR
Tınasa tığ derler, badasa tozluk. Sırık cerek ise, alacık yazlık. Dikmeye köpbasan, ovaya düzlük. Diyen Anadolu dilde zengindir.
Deve tabanına tarlada tapan. Fak kurulan, tuzak örülen kapan. İnsan oğlu zaten bunları yapan. Diyen Anadolu dilde zengindir.
Kara çav kanı da yedecek ok ta. Kayış çezilmesin yerine sokta. Atkı, don yabası, dirgeni yokta. Diyen Anadolu dilde zengindir.
Öküzleri koş da kanıyı dâle. Sabındırık dolu mazıyı yağla. Kırk yıl öncesini yaşarız hâlâ. Diyen Anadolu dilde zengindir.
Kanı gıcırdarsa çiftçi zevk alır. Köylüye geçmişi hatıra kalır. Topraksız ALKAN'ım dört köşe olur. Diyen Anadolu dilden zengindir.
AYIN ŞİİRİ
DİNEK DAĞI
Aman Dinek Dağı da yeni geldim Gurbetten Başım ayık gitmiyor da beladan Dertten Kemlik mi gelir de mert oğlu mertten Kötülerin gölgesi olmaz dalı olmaz
Çıkaydım da Dinek dağı salına, salına Mal kataydım da mal yemezin malına Sıtkı bütün arkadaşın yoluna Biz kelleyi seve seve verenlerdeniz.
erenler:
arzu ederdiniz bir yol görmeye bugün bize hoş geldiniz erenler muhabbet bağından güller dermeye bugün bize hoş geldiniz erenler
tarihler boyunca bir milletiz biz ilimce dünyayı vermiş idik hız büyük bir babanın torunlarıyız bugün bize hoş geldiniz erenler
iyi insan olmak her şeyin başı kardeş biliyoruz her vatandaşı anmak için bugün hacı bektaşı bugün bize hoş geldiniz erenler
hisse alın çırakman'ın sözünden zerre kaçmaz ariflerin gözünden kemal atatürk'ün aydın izinden bugün bize hoş geldiniz erenler
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal, Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım; Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar. "Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın; Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli; Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli! Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım; Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal; Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal! Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!
Mehmet Akif Ersoy
Haçın Ağıdı" Türkü Sözü
Şu Haçın'ın dağlarına Lale sünbül bağlarına Gine figanlar kopuyor Kanberlinin beylerine
Haçında (...) kan pazarı Var mı kitapta yazarı Ben Haçını gezeceğim Nerde şehidler mezarı
Kardaşımın adı Mehmed Şu gavura edin minnet Ben Allah'a güvenirim İnşallah mekanın Cennet
İleri gel dezem kızı Elimin bir tek değneği Sayıları kaynatmışlar Ete yapışmış gömleği
Bizde de vardı kardaş Aleme sallardı zavur Sayıları hep toplamış Camsaroğlu koca gavur
Baş ucumda geziyorlar İfademi yazıyorlar Ayan olsun Tufan Beyim Sağ adamı yüzüyorlar
Haçına da geldi paşa Sarığın doladı daşa Bir saatçık mühlet verin Yaşa Tufan Beyim yaşa
Yağ kazanını kurdular Çocukları kaynattılar Gün görmeyen hanımları Süngü ile oynattılar
Genco Çavuşu yüzdüler Özne gibi öğe öğe Başkatibi öldürdüler Değnek ile döğe döğe
Hançer bıçak açıcılar Şimdi bizi kesiciler Ayan olsun Yaşar Beyim Oruçlu'yu basıcılar
YEMEN TÜRKÜSÜ
Merhametsiz padişahlar askeri On sene bekletiyor Hicaz'da Genç iken kocadım yitirdim yari Soyka Yemen yiğit koymadı bizde
N'olur karlı dağlar ne olur Asker yarim gelse yaralarım ey'olur
Padişaha söylen yari göndersin Bu kanunu bu zokonu döndersin On seneyi bir seneye indirsin
N'olur karlı dağlar ne olur Asker yarim gelse yaralarım ey'olur
Gelin ömrüm geçti ben mozuluyom Kara saçıma ağ'ördürdüm, düzlüyom On senedir asker yolu gözlüyom Saçım ağırdı, fer kalmadı gözde
N'olur karlı dağlar ne olur Asker yarim gelse yaralarım ey'olur
KADINLARIMIZ Ayın altında kağnılar gidiyordu. Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru. Toprak öyle bitip tükenmez. dağlar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erişmeyecekti. Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyle. ve onlar ayın altında dönen ilk tekerlekti. Ayın altında öküzler başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi ufacık, kısacıktılar ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında ve ayakları altında akan toprak toprak ve topraktı Gece aydınlık ve sıcak ve kağnılarda tahta yataklarında koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı. ve kadınlar birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine. Ve kadınlar bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri, ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar bizim kadınlarımız şimdi ayın altında kağnıların ve hartuçların peşinde harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi aynı yürek ferahlığı, aynı yorgun alışkanlık içindeydiler. Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde ince boyunlu çocuklar oynuyordu. Ve ayın altında kağnılar yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru
Hasretinden Prangalar Eskittim
Seni, anlatabilmek, seni, iyi cocuklara,kahramanlara, haldan bilmez kahpe yalana Seni, anlatabilmek seni, Namussuza, haldan bilmez, Kahpe yalana.
Ardarda kaç zemheri, Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu. Dışarda gürül gürül akan bir dünya.... Bir ben uyumadım, Kaç leylim bahar,
Ahmet Arif

ÇAYDANLIKTA ÇAYIM VAR
Çaydanlıkta çayım var
Utanacak neyin var Şu Kaman^'ın içinde Selvi boylu yarim var Oğlan oğlan boynuma dolan
Kaynanam kabak gibi Görümcem şebek gibi Oğlunu sorarsanız Baklava göbek gibi
Oğlan oğlan boynuma dolan
Şu evi yapan usta İnşallah olur hasta Hiç pencere koymamış Ben nasıl bakam dosta
Oğlan oğlan boynuma dolan
Enteremin pilesi Saçımın ondelesi Benim sevdiğim oğlan Fakülte talebesi
Oğlan oğlan boynuma dolan
Çeşme altında musluk Bekçiler çaldı ıslık Şu Kaman'ın kızları Hepsi kavrulmuş fıstık
Oğlan oğlan boynuma dolan
Ben Melamet Hırkasını
Ben melamet hırkasmı kendim giydim eynime Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne (Haydar ...)
Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi Gah inerim yeryüzüne seyrederim alemi (Haydar...)
Sofular haram demişler bu aşkın badesine Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne (Haydar...)
Nesimi'ye sormuşlar yarin ilen hoş musun Hoş oluyum olmuyayım o yar benim kime ne (Haydar...)
Söz-Müzik Nesimi-Neşet Ertaş
YİNE HABER GELMİŞ - Neşet Ertaş
Aman yine haber gelmiş dostun elinden Durmayıp sevdiğim gelesin demiş (of of) Bu güzar göndermiş zülfün telinden Saldığım haberden bilesin demiş
Böyle selam salmış kaşları karam Tazelendi yine yürekte yaram Yardan haber gelmiş ben nasıl duram Tez günler içinde gelesin demiş
Vatan
Tarihin yönünü çok emek çekip Çağı değiştiren çabadır VATAN. Kutsal bayrağını al kandan dikip Nöbetini tutan babadır VATAN!
İnsanlık deyince yoktur ayarı Özgürlük, hoşgörü, dört bir diyarı Fakir, fukaranın namusu arı Yoksula yetime abadır VATAN!
Sinesinde ayla güneş salınır Dost yoluna davul zurna çalınır Çakılına göz dikene alınır Düşmana korkudur, vebadır VATAN!
Çağdan çağa barış ile üreyen Adım adım bilme, fenne yürüyen Gönül gözümüze sevgi küreyen Merhamet yüklenmiş yabadır VATAN!
Misafirperverdir hemen sezilir Denizi var, güneşi bol, gezilir Türküsünde kinle kibir ezilir Titreyen garibe sobadır VATAN!
Vefakardır köyü, kenti, kadını Hikmetiyle duyurmuştur adını Unutamaz gezip gören tadını Yiğitlik timsali obadır VATAN!
İPEKLİ; töresi dengindir dengin Tarihi boyutu müthiştir zengin Halkının yüreği enginden engin Fesada, zalime kabadır VATAN!
Yusuf İpekli
Sökün Ayı
Sökün ayı geldi, çiğdemler bitti Çırpının çırpını kakışın kuşlar Gurbet elin kahrı yaktı kül etti Yanın benim gibi tütüşün kuşlar
Aşk Beni
Dağlara komşu oldum, kuşlara yuva Mecnun gibi hayran etti aşk beni Kerem gibi yalınayak yollarda Yaktı yaktı büryan etti aşk beni
Kimi âşık, kimi derviş dediler Kimi doğru yola girmiş dediler Kimi hayın, hırsız, sarhoş dediler Yıktı yıktı viran etti aşk beni
Kimi deli dedi, kimi budala Ne çare katlandı gönül her hala Tutuben yakamdan verdi tellala Aldı sattı seyran etti aşk beni
Kime derdim yansam beni kınıyor Ağlamazsam ciğerlerim yanıyor Al'İzzet'i gören deli sanıyor Soyundurdu üryan etti aşk beni
Âşık Ali İzzet Özkan
Su Sızıyor Sızıyor
Su Sızıyor Sızıyor, Taşların Arasından. Eğil Bir Yol Öpeyim, Kaşların Arasından.
Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan. Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.
Derenin Kenarında, Kalayladım Kazanı. Kız Ben Senin Yüzünden , Tutmadım Ramazan’ı.
Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan. Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.
Kar Yağıyor Yağıyor, Abamı Giyeceğim. Sakallıya Varıp Da , Baba Mı Diyeceğim.
Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan. Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.
Orta Anadolu
Bu Kışlanın Kapısına
Şu kışlanın kapısına Mail oldum yapısına Telli gurban bağlıyayım Asker yarin kapısına
Yüce dağlar olmasaydı Laleleri solmasaydı Ölüm Allahın emri de Şu ayrılık olmasaydı
Kara kazan kaynamasın Atım cirit oynamasın İki sene asker oldum Nazlı yarim ağlamasın
Kıratımın beli ince Ölürüm yar görmeyince Telli yatak serdiremem Asker yarim gelmeyince
SANMA (kardeslik siiri)
Ey torunlar Bize sordunuz mu biz kimleriz Alevi Sünni Kürt Türk Kardeşçe yatan elleriz
Sanmayın ki yeryuzunde kalanlarımız düşman olacak Sanmayın ki bu vatan için ölen bizler ayrı ayrı Toprak olacak Bizler bu topraklar için şimdi burdayız Sanmayın ki birer faniyiz Acıdayız kordayız Sizler böyle davrandıkça Bizler burda zordayız Kavga devam ederse Bir gün yine ordayız Bir gün sizde gelip buradan bir görseniz Ülkeyi dört bir koldan sevgiyle örtseniz Bizler işte o zaman huzur ile uyuruz
Bunları her kesim ile paylaşır dururum Şarapneller patlarken gözlerimin önünde Ayrım yoktur ülkemin yarınında dününde Vatan için seve seve canımızı verdikte Kahrolan yine biziz halimizi gördükçe Sanmayın ki rahat uyuruz bu kavgalar sürdükçe
İstemem mezarda ne bir anıt ne bir taş Sizler birlikte olun vatan için hemi kardeş Neden böyle ağlarız bilirmisiniz mezarda Sizleri böyle gördükçe yaralarımız azarda Yine destanlar yazarız yattığımız mezarda
Alevi Sunni nedir Nereden çıktı bu kavga Sevmesini bilseniz inan biter bu dava Vatanıma zarardır puslu ürkek bu hava
Bizler yine birliğiz Barışta hem savaşta Kopartmak istiyorlar sizi bu yarışta
Kürt Türk Alevi Sunni Bu ütopyada bu mezarlar seçilmez Birlik olup haykırdık Bütün dünya duysun diye
Cesetlerimiz geçilir de Çanakkale geçilmez Bizler birlikte öldük Sizler neden kavgada
O gün birlik tohumları ektik Bu gün neden biçilmez
Sizler Birlik oldukça Çanakkale'ler değil Edirne'den Ardahan'a Ülkemin bir karış toprağı geçilmez
Eklenme: 13-10-2005 Şair: Anonim Yazan: zilan Hit: 12
Zülüf Dökülmüş Yüze
Zülüf Dökülmüş Yüze Aman, Kaslar Yakışmış Göze Aman Aman. Usandım Bu Canımdan Aman Aman, Dert İle Geze Geze.
Bu Ellerde Gez Gayri Aman, Kâtip Ol Da Yaz Gayri Aman Aman. Bir Kazma Al Bir Kürek Aman Aman, Mezarımı Kaz Gayrı.
Gün Doğdu Aştı Böyle Aman, Gönüldür Coştu Böyle Aman Aman. Sen Orada Ben Burda Aman Aman, Ömrümüz Geçti Böyle.
Kırşehir
BASTIMDA KIRILDI İĞDENİN DALI
Bastım Da Kırıldı İğdenin Dalı Vay Dalı, Kötüye Düşenin Böyl'olur Hâli Diller
Diller. Oynaksın Diller Diller,Kaymaksın Diller, Açılsın Kollar Kollar, Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller, Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.
Arabacı Arabanı Koş Getir Koş Getir, Ben Ölüyom Mezarıma Taş Getir Diller
Diller. Oynaksın Diller Diller, Kaymaksın Diller Diller Açılsın Kollar Kollar, Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller, Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.
Sabah İnan Esen Seher Yeli Mi Yeli Mi, Benim Gönlüm Akıllı Mı Deli Mi Diller Diller.
Oynaksın Diller Diller,Kaymaksın Diller Açılsın Kollar Kollar, Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller, Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.
Meşeler Gövermiş
Meşeler Gövermiş Varsın Göversin, Söyleyin Huysuza Durmasın Gelsin. Varmasın Kötüye Asılsın Ölsün, Kötü Adam Yar Ömrünü Yok Eder.
Ben Bilemedim Yaylaların Yolunu, Saçın Uzun Bağlasınlar Kolumu. Eğer Anan Seni Bana Vermezse, Yemin Ettim Keseceğim Yolunu.
Karaser Deresi Bükülür Gider, Zülüfler Gerdana Dökülür Gider. Bir Yiğit De Sevdiğini Almazsa, O Yiğidin Ömrü Sökülür Gider.
Evlerinin Önü Bulgur Kazanı
Evlerinin Önü Bulgur Kazanı (Oğlan Kazanı), Herkes Sever Okuyanı Yazanı (Oğlan Yazanı). Kimse Sevmez Meyhanede Gezeni (Oğlan Gezeni).
Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır), Yere Düşer Şekerlenir Ballanir (Oğlan Ballanir).
Denizli'nin Adım Adım Yolları (Oğlan Yolları), Açılıp Sarmıyor Yarin Kolları (Oğlan Kolları). Bülbül Gibi Şakır Gider Dilleri (Oğlan Dilleri).
Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır), Yere Düşer Şekerlenir Ballanır (Oğlan Ballanir).
Evlerine Varamadım Yalınız (Oğlan Yalınız), Mendilimi Alıkoydu Çalınız (Oğlan Çalınız). Tenhalarda Söz Atmıştı Oğlunuz (Oglan Kızınız).
Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır), Yere Düşer Şekerlenir Ballanir (Oğlan Ballanır).
Yöre : Denizli
Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim
Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. Göklere Erişti Figânım Ahım, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
Bir Gülün Çevresi Dikendir Hardır, Bülbül Har Elinde Ah İle Zardır. Ne Olsa Da Kışın Sonu Bahardır, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
Daimi'yem Her Can Ermez Bu Sırra, Gerçek Aşık Olan Erer O Nûra. Yusuf Sabır İle Vardı Mısır’a, Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama. asik Daimi
GÖNÜL DAĞI
Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca Akar can özümde sel gizli gizli Bir tenhada can cananı bulunca Sinemi yaralar dil gizli gizli
Dost elinden gel olmazsa varılmaz Rızasız bahçanın gülü derilmez Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez Gönülden gönüle yol gizli gizli
Seher vakti garip garip bülbül öterken Kirpiklerin oku cana batarken Cümle alem uykusunda uyurken Kimseler görmeden gel gizli gizli
NEREDESİN SEN
Şu garip halimden bilen işveli nazlı Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen nesat ertas
CANANIM
Bana yücelerden seyreden dilber Siyah kirpiklerin ok mu cananım İnsaf et yüzünü yüzüme dönder Istırabın sonu yok mu cananım
Gönül sevdi benim günahım nedir Yandım ateşine bunca senedir Mecnun'un derdinden derdim fenadır Bu derdin dermanı yok mu cananım
Bu dünya misaldir çatısız hana Ebedi kalmadı şah'a sultan'a Deryanın içinde bir damla bana Bu da Mahzuni 'ye çok mu cananım.
Pencereden düşen ayın ışığı Irgalanır Halil'imin beşiği Bu yıl beylerde mi ölüm keşiği Ağlatman Halil'imin Türkmen anasın
Karamanda benim yarim karaman Bekar olsamda askerliğimi aramam Sen orda be burada duramam Çekerim ayrılığı gider bir zaman
BİLMEM BU FELEĞİN (BİR ÇAMŞIHI TÜRKÜSÜ)
Bilmem bu feleğin bende nesi var Her vardığım yerde yar ister benden Sanki benim mor sümbüllü bağım var Zemheri ayında gül ister benden
Yoruldum da yol üstüne oturdum Güzeller başıma derilsin diye Gittim padişahtan ferman getirdim Herkez sevdiğine sarılsın diye
Evlerinin önü zeytin ağacı Dökülmüş yaprağı kalmış siyeci Eğer senin gönlün bende yok ise Sen bana kardeş de, ben sana bacı
Mihriban
Sari Saçlarını Deli Gönlüme, Bağlamışım Çözülmüyor Mihriban Mihriban. Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü Ölümü, Görmeyince Sezilmiyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.
Yar Deyince Kalem Elden Düşüyor, Gözlerim Görmüyor Aklim Şaşıyor Şaşıyor. Lambada Titreyen Alev Üşüyor Üşüyor, Aşk Kâğıda Yazılmıyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.
Tabiplerde İlaç Yoktur Yarama, Aşk Deyince Ötesini Arama Arama. Her Nesnenin Bir Bitimi Var Ama Var Ama. Aşka Hudut Çizilmiyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.
SARAMAZSAM YÜREĞİME DERT OLUR
Ağ pınar da güzelinen görgülü Siyah saçlar sırmayınan örgülü gız bana güçücükten vergili Saramazsam yüreğime dert olur
Karşıda görünen güzelin köyü Koyudur gölgesi soğuktur suyu köyde sevdiğim güzelin soyu Saramazsam yüreğime dert olur
Tıkır tıkır merdivandan inişi Cığışdıyor altınınan gümüşü İlkin söz verip te sonra dönüşü Saramazsam yüreğime dert olur
Sabahınan vardım hamur kesiyor Mor belikler efir efir esiyor güzel de bana niye küsüyor Saramazsam yüreğime dert olur _________________
Çiçekler Ekiliyor
Çiçekler ekiliyor güzelim haydi haydi Bahçeye dikiliyor aman nidelim nasıl edelim Sen orada ben burda güzelim haydi haydi Böyle zor çekiliyor aman nidelim nasıl edelim Gel yanıma sevdiğim bize gidelim
Bahçede gül ağacı güzelim haydi haydi Bu ayrılık çok acı aman nidelim nasıl edelim Sinemdeki yaranın güzelim haydi haydi Sen olursun ilacı aman nidelim nasıl edelim Gel yanıma sevdiğim bize gidelim
Kaynak Kişi Neşet Ertaş
NURETTİNE AĞIT
AMAN AK EVİME KARA HABER YAZDIRDIM SAYA SAYA GÜNLERİMİ BİTİRDİM OY ELLER TESKERESİNİ ALIP GİDERKEN BEN YAVRUMUN HÜLYASINI YİTİRDİM OY
AMAN TREN GELMİŞ ŞU TRENİ SÜREYİM AÇIN YÜZÜNÜ DE YAVRUM GÖREYİM OY NURİMİ SAĞ SALİM GÖRDÜM DİYENE EVİMİ BARKIMI MÜJDE VEREYİM OY
SIVASTOPOL TÜRKÜSÜ
Sivastopol önünde yatar gemiler, Atar da nizam topunu, yerle gök inler. Yardımcıdır bize kırklar yediler, Sılasına kavuşmaz aslan yiğitler, Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize) Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)
Sivastopol önünde yıkık minare, Düşman dedikleri gelmez imane, Erenler geliyor bize imdade, Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize) Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)
Sivastopol önünde musalla taşı, Sırma kılıç kuşanmış Arap binbaşı. Ölürsek şehidiz, kalırsak gazi, Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize) Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)
Çuha Şalvar
Çuha Şalvar Yaldır Kardaş Tabancanı Doldur El İçinde Arlanıyom Götür Beni Evde Öldür
Yüce Dağın Karı idim Ben Anamın Biri idim Yazık Oldu Genç Ömrüme Gözlerinin Feri idim
Dağların Karı Erisin Cahilin Ömrü Farisin Ceza Vermem Kardaşıma Sebebin Dili Çürüsün
Anonim
RUHSATİ
Azrail serime çöktüğü zaman Kırılır kanadım kol yavaş yavaş Mevlam nasib etsin din ile iman Akar gözlerimden sel yavaş yavaş
Yüksek uçan gönül yorulur bir gün Mizan terazisi kurulur bir gün Herkesin ettiği sorulur bir gün Döner mi yarabbi dil yavaş yavaş
İl keyfi yetirdin çaldın çağırdın Her çeşitten yedin sürdün savurdun İşte toprak senin vatanın yurdun Çekilir fenadan el yavaş yavaş
Kabrim üzerine dikerler taşı Kimin gölgesine saklarsın başı Baba oğul görmez kardaş kardaşı Gider geri dönmez yol yavaş yavaş
Isıcak ılıman suyum koyarlar İyi kötü elbisemiz soyarlar Mesleki'yim öldüğümü duyarlar Girer salacama il yavaş yavaş
Armut Ağacı Armut Ağacı Armut Ağacı Başında Tacı
Kalksın Semah Eylesin Aneynen Bacı
Nenni Nenni Nenni Dost Nenni Renni
Nenni Nenni Nenni Has Nenni Renni
İki Durnam Gelir Pirim Bağdat Elinden
Bir Dost Kanadını Kırmış Pirim Ne Gelir Elden
Nenni Nenni Nenni Dost Nenni Renni
Nenni Nenni Nenni Has Nenni Renni
Çırayı Yaktım Ocağa
Kolkola Da Kucak Kucağa
Meydana Gel Meydana
Meydan Erenlerindir
Semah Dönenlerindir
Seni seven oğlan neylesin malı Yumdukça gözünden döker mercanı Burnu fındık ağzı kahve fincanı Şeker mi şerbet mi bal acem kızı
Eyüp dert elinden ne hale gelmiş Hüseyün aşkına başını vermiş Ferhat Şirin için dağları delmiş Nesimi yüzülmüş yarin aşkına
Neşet ERTAŞ
Ses duyulur ama resmi cizilmez. Rüzgar eser, üzerinde gezilmez, Güneş ısınları ipe düzülmez. Ama faydalari vardir bilesin.
Topraksiz_alkan@hotmail.com
Dokuz büyük misafirin içinde. Türkiyede en büyüğü Kirşehir. Kızılırmak çevrelemiş biçimde. Anadolu parçasidir Kirşehir.
Kırşehir`se bu şiirin konusu. İlk fakülte cacabey`in anısı. Haci Bektaş, Ahi Evran, Yunus'u. Barındırıp Yaşatıyor Kırşehir.
Viran olmuş bağlarından Ölüsünden sağlarından. Kırşehirin dağlarından. Hani bize selam yok mu?
Bitiyormuş yediveren. Şenlendimi avucören? Olmadımı seni gören. Bize ordan selam yokmu?
Topraksız ALKAN
Köprüden Geçti Gelin
Köprüden Geçti Gelin Saç Bağın Düştü Gelin... Diloy Loy Halden Bilmez Diloy Loy, Söz Anlamaz Ne Fayda.
Eğil Bir Yol Öpeyim, Gençliğim Geçti Gelin... Diloy Loy Diloy Diloy Diloy Diloy Loy, Halden Bilmez Diloy Loy, Söz Anlamaz Ne Fayda.
Köprüden Geçemiyom, Az Doldur İçemiyom... Diloy Loy Halden Bilmez Diloy Loy, Söz Anlamaz Ne Fayda.
Sen Benden Geçtin Ama Ben Senden Geçemiyom... Diloy Loy Diloy Diloy Diloy Diloy Loy, Halden Bilmez Diloy Loy, Söz Anlamaz Ne Fayda.
Yeşil Ayna Takındın Mı Beline
Yeşil ayna takındın mı beline Gelin kurban olam tatlı diline Sen düşürdün beni alem diline Kendi melül melül gözü yaşlı da yar sen sefa geldin Benim ile mercimeği taşlı da yar sen sefa geldin
Çarşıdan aldırdım yeşil aynayı Boşa çiğnemişim yalan dünyayı Ne İstanbul koydum ne de Konya'yı Kendime münasip yar bulamadın Sen sefa geldin Benim ile mercimeği daşlı da yar sen sefa geldin...
Karanfil Suyu Neyler Kırşehir
Karanfil suyu neyler Güzel kokuyu neyler İki baş bir yastıkta O göz uykuyu neyler
Karanfilim susuzum Kaç gündür uykusuzum Varsam yarin yanına Dilim durmaz huysuzum
Sohbetinin doyum olmaz tadına Odur haklarını veren kadına Aşık Hasan derler benim adıma Methini söylerim kıyamete dek
Arık toprağa yaslanı yaslanı Sığır güderken yazdım ben bu destanı Nasıl methedeyim böyle aslanı Methini söylerim kıyamete dek
Aşık HASAN
Alaattin AVCI" <alaattinavci-@hotmail.com> [Göndereni Engelle] [Adres Defterine Ekle]
Kime : karincalikoyu40@mynet.com
Konu : BİÇERCİYE DEYİŞ
Tarih : 21/01/2006 18:32
VİCDANSIZ BİÇERCİYE DEYİŞ
Arayı arayı bulduk bir biçer Tarlaya girince at gibi kaçar Üçünü alırda birini saçar İlahi Abdullah gözün kör olsun
Bu ekine iki sene çalıştık Çoluk çocuk topraklara karıştık Vicdansız biçerciye bizde alıştık İlahi Abdullah gözün kör olsun
Yedin tavuğuda bindin deveye Gidiyon son vites, tam da leviye Yarın varınca ben nediyim köye İlahi Abdullah gözün kör olsun
Kazancıyın bereketin bulaman Çok çeken Abdullah sen de ölemen Evladıyın mürüvetin göremen İlahi Abdullah gözün kör olsun
Karanlık geçsin hep baharın yazın Kötürüm olasın da tutmasın dizin Bakmasın yüzüne oğlunla kızın İlahi Abdullah gözün kör olsun
Çok övünüyordun oflazdı ağzın Hiç nişan yok sende utanmaz yüzün Görmenmi saçılanı körmiydi gözün İlahi Abdullah gözün kör olsun
Vardım Yerköyde de aslını sordum Karaçadır imiş o senin yurdun Aşık Dursua da ne idi derdin İlahi Abdullah gözün kör olsun
Kaynak kişi Kırşehir ili, Kaman İlçesi, Hamit kasabasında yaşayan aşık Dursun KAYA
SANAMI MARAŞ Kargın Yenice
Maraşın dalında da bir çuval saman Zalım karakışta vermedin aman Çırçırın büklerde kaldı bir gümen Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Karaağıla vardıkta üç beş kürekli Girdik kömlerine ondört yürekli Kahraman Maraşım aslan yüreklim Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Aç koyunlarda içeride meleşir Keçilerde hep büklere dolaşır Karalı haberin köye ulaşır Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Kırat olsaydı da açardı çığır Bütün samanlık oldu kümpürün bayır Yalınız Arabı mevlam sen kayır Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Duman durmuşta kara çöğün düzüne Hiç bakılmaz oğlakların yüzüne Selam söyleyin Mılla Haydarın kızına Arabın bükümünü kuru koymasın.
Daha hiç görmedim böyle bir sene Acep Arap Ali geldimi sına Yalnız Arabım sen ettin çola Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Maraşı sorarsan bir dağ başında Ne zaman davar alsa tipi peşinde Acep uğursuzluk varmı işinde Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Hacım derki çektik işin zorunu Çıkamadık Hacı Ahmetin darını Bu sene çığnadık Maraş karını Allah;ın garezi sanamı Maraş.
KIZILIRMAK Kargın Yenice
Kızılırmak derler de Sıvatsa başı Ne zamandan beri bilmiyorum yaşı Doğu ellerinin çok olur kışı Geliyor dağlardan kar Kızılırmak
Geçersin Kırşehir'in yanı başından Faydalanırsın Erciyes'in kışından Birçok sular yardım eder peşinden Önünde Hirfanlı Barajı var Kızılırmak
İngiliz gelmişte kıracak belini Hirfanlıdan bağlıyorlar yolunu Sapıtacaklar senin koca selini Başına ne gelecek gör Kızılırmak
Hirfanlı köyünde gülerek geçen Kesikköprüde çalarak geçen Köprüköy derler bilerek geçen Kapluk ayağında sor Kızılırmak
Coştun nice memleketler batırdın Galibin oğlunu da aldın götürdün Atın arabasını da derelere yatırdın Bunların suali var Kızılırmak
Söyler hacım derki memleket kıraç Nice insanlara yedirdin haraç Kurulacak üzerine beş büyük baraj Doğdu kıyılarına nur Kızılırmak
DÜNÜN TÜRKÜSÜ HÖLLÜĞE BELENENLERİN TÜRKÜSÜ
BİR OĞLUM OLSA
Bir oğlum olsa da gitse hocaya Okuya okuya çıksa (da) heceye Muştucular gelse bizim bacıya
Neyleyim neyleyim kolları neyleyim Nenni nenni demedik dilleri neyleyim
Bir elekçi gelse (de) bir elek alsam Sallana bulana toprak (da) elesem Kutnuya kumaşa beze belesem
Neyleyim neyleyim kolları neyleyim Nenni nenni demedik dilleri neyleyim
Gök keçi de gelmiş oğlağın ister Kadir Mevla'm bize (de) bir evlat göster Evlatsız göçersek kınaman dostlar
Neyleyim neyleyim kolları neyleyim Nenni nenni demedik dilleri neyleyim
"Alaattin AVCI" <alaattinavci-@hotmail.com> [Göndereni Engelle] [Adres Defterine Ekle]
Kime : karincalikoyu40@mynet.com
Konu : GÜLÜŞ KIZIN TÜRKÜSÜ
Tarih : 19/01/2006 20:18
GÜLÜŞ KIZIN TÜRKÜSÜ
Gülüş Kızın merdivenden inişi Yaktı beni altın ile gümüşü önce söz verişi sonra dönüşü
İmana gel emmim kızı imana Kalk gidelim senin ile kamana
Yaylacık dediğin bir dölek yazı içinde yayılır ördeği kazı Ciğere düştü de bir ince sızı
İmana gel emmim kızı imana Kalk gidelim senin ile kamana
yaylacık tan da keklik uçurdum Muskalar yazdırıp Güliş e içirdim Bu seferde ben aklımı yitirdim
İmana gel emmim kızı imana Kalk gidelim senin ile kamana
Kaynak kişi halen Kaman Sarıuşağı mahallesinde oturan Hasan GOK **** Bugün nerede ise Kırşehir;in bir ;milli türkü; sü haline gelen ;Biter Kırşehir;in gülleri biter; parçası Kırşehir abdalları tarafından bu günlere taşınmış olup, aslı Dadaloğlu;na aittir.
Çıktım yücesine seyran eyledim Cebel önü çayır çimen görünür Bir fırkat geldi de coştum ağladım Al yeşil bahçeli Kaman görünür
Şaştım hey Allah;ım ben de çok şaştım Devrettim Akdağ;ı Bozok;a düştüm Yozgat;ın üstünde bir ateş seçtim Yanar oylum oylum duman görünür
Biter Kırşehir;in gülleri biter Çığrışır dalında bülbüller öter Ufacık güzeller hep yeni yeter Güzelin kaşında keman görünür
Gönül arzuladı Niğde;yi Bor;u Gün günden artmakta yiğidin zarı Çifte bedestenli koca Kayseri Erciyes karşısında yaman görünür
Dadaloğlum derde zatında zatı Çekin eyerleyin gökçe kır atı Göçmek değil bizim ilin muradı Ağ yare gitmemiz güman görünür
ÖKSÜZ ALİ
Ağzına da bakın tavus kuşunun Şahin gerek pençe vurup, av ala Kayka kirpik can almaya kasteder Şu sallanıp gelen güzel kim'ola?
Leyla'nın bekçisi Mecnun ben oldum Gark oldu gemim de ummanda kaldım Söylen o yare de işte ben geldim Ağlamasın kına yaksın ağ'ele, ağ'ele!
Öksüz Ali'm hata yoktur sözümde Çifte benler sıçraşıyor yüzünde Kırşehir ilinde Mucur özünde Aklım alan bir gözleri gövel'ay, gövel'ay! Öksüz Ali / RUHİ SU
KAMAN AĞIDI Kaman'da uşak kalmadı Redif gitti sürüyünen Yatamıyom gece gündüz Gelinlerin zarıyınan
Kars'ta kavga kuruluyor Redif orda deriliyor Mızıkalar vuruluyor Trampetli boruyunan
Şimdi aslanlar güleşir Yiğitler kana bulaşır İnşallah Hızır ulaşır Al bayraklı periyinen
ZAHİDEM TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ
Halk arasında ;Zahidem; adıyla ün yapan türkünün şairi Aşık Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağı;na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Babasını annesini çok küçük yaşlarda yitirdi. İlk önce bir akrabasının himayesinde, daha sonraları da onun bunun yanında büyüdü.
Arap Mustafa;nın babası düğünlerde, toplantılarda ;Koca Oyunu; adı verilen oyunda ;Arap; rölünü üstlenirdi. Bu nedenle Mustafa;ya da ;Arap; lakabı takılmıştır. Kimsesiz kalan Arap Mustafa 10 yaşına gelince Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Hacı Bürozadeler;den Mehmet;e çiftçi durdu. Zaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa, Ağasının yeni yetişen Zahide;ye gönlünü kaptırdı. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa vuramadı.
20;sinde askere giden Mustafa;nın aklı, deliler gibi sevdiği Zahide;de kalmıştı. Köydeki dostlarına mektuplar göndererek Zahide;den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide;nin başka biriyle evlendirildiğini ve düğünün;ün de bir hafta sonra olacağını duyunca üzüntüsünü aşağıda içli mısralara dökmüştür. Türküyü Neşet Ertaş plağa okuyup tanıtmıştır. (1)
Zahide Kurbanım n'olacak Halim Gene bir laf duydum kırıldı belim Gelenden gidenden haber sorarım Zahidem bu hafta oluyor gelin
Hezeli de deli gönül hezeli Çiçekdağı döktü m'ola gazeli Dolaştım alemi gurbet gezeli Bulamadım Zahidem'den güzeli
Ay ile doğar da gün ile aşar, Zahide;mi görenin tebdili şaşar İyinin kaderi kötüye düşer, Diken arasında kalmış gül gibi.
Zahide;m kurbanım kurtar bu dardan Baban anlamadı bizim bu haldan Kekiline sürmüş kokulu yağdan, Derdin beni del;ediyor Zahide;m.
Ziyaret;ten çıktım Cender;in özü Kum gibi kaynıyor Zahide;m gözü Aslını sorarsan esalet yerden Hacı Bürolardan Mehmet;in kızı.
Gurbet ellerinde esinim esir Zahide;m kurbanım hep bende kusur Eğer baban seni bana verirse Nemize yetmiyor el kadar hasır.
Çiçekdağı;nda da hiç gitmez duman Zahidem kurbanım hallarım yaman Yapamadım şu babayın gönlünü Fakir diye bana vermedi baban.
Anamdan doğalı çok çektim cefa, Şu yalan dünyada sürmedim sefa, Adımı namımı soran olursa, Orta Hacı Ahmetli Arap Mustafa.
Arapoğlu Mustafa;nın kendisine Mecnun gibi aşık olduğundan etkilenen Zahide, Mustafa için şiirler söylemiştir. Bu şiirin üç kıtasını H. Vahit Bulut, 1973 yılında Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Zahide;nin yakın arkadaşı ve sırdaşı Fatik;ten derlemiştir.(2) Baştaki iki kıta tarafımızdan derlenmiştir.
Bu nasıl sevdaymış geldi başıma Felek ağu kattı tatlı aşıma Sevda çekenlere zor gelir gurbet Gece gündüz elim kalkmaz işime.
Aşağıda sap kağnısı geliyo Derdin beni elik elik eliyo Kurbanlar olayım gara Mustafam Babam beni yad ellere veriyo.
Arapoğlu derler gayeten atik Gözleri kara da, kaşları çatık Git nazlı y de bir haber getir Bastığın yerlere kurbanım Fatik.
Ağlayarak yayığımı yayarım Yarim gitti günlerini sayarım Çıksa Büyüköz;e mendil sallasa Islık çalsa ıslığını duyarım.
Coşkuna da deli gönül coşkuna Aşkından Zahide döndü şaşkına Sensiz edemiyom nazlı civanım Nolur bir yol görün Allah aşkına.
Afyon/Emirdağ-Metin Akın-Ali Demirhan
Evlerinin Önü Yoldur Yoldan Geçen Karakoldur Gurban Olam Sarı Gelin Gel Destini Bizden Doldur
Al Fadime'm Bal Fadime'm Yanakları Gül Fadime'm Uyan Uyan Sabah Oldu Namazını Gıl Fadime'm
Şu Dağların Burcu Musun Kız Boynumun Borcu Musun Gurban Olam Sarı Gelin Sen Kötünün Harcı Mısın
Al Fadime'm Bal Fadime'm Yanakları Gül Fadime'm Uyan Uyan Sabah Oldu Namazını Gıl Fadime'm
Evlerinin Önü Şatır Atlı Geçer Güpür Güpür Gurban Olam Sarı Gelin Gel De Bizim Evi Süpür
Al Fadime'm Bal Fadime'm Yanakları Gül Fadime'm Uyan Uyan Sabah Oldu Namazını Gıl Fadime'm
Koyun Yola Dizilirdi Bağlı İpler Çözülürdü Ahranımış Gavur Oğlan Buz Olsaydı Çözülürdü
Al Fadime'm Bal Fadime'm Yanakları Gül Fadime'm Uyan Uyan Sabah Oldu Namazını Gıl Fadime'm
Al Fadime'm Suya Gider Su Yolunda Çalım Eder Çalım Etme Al Fadime'm Ben Cahilim Aklım Gider
Al Fadime'm Bal Fadime'm Yanakları Gül Fadime'm Uyan Uyan Sabah Oldu Namazını Gıl Fadime'm
_________________________________________________________________
Karıncalı
Ey yalnızlığımın uzak ve sıcak yüzü Dört gözle bekliyor
Doğanın gözü Şimdi neden uzak bana Çığlıklarım arttı Nefes,nefese kaldım
Seni düşününce Hemen ağlar bu gözlerim Hemen tüylerim ayaklanır seni düşününce KARINCALI
Ey dostlarım Kaldırın kilometre taşlarını Gelip,komşum olsun Tüm köylülerim Kül olsun istediğim İçimdeki koru örtmek için Kül Tuz olsun Kanayan tüm yaralarıma Basmak için
Ey köylüm açın yolumu Gözlerim düşsün KARINCALI semalarına
DOĞAN AVCI 05.01.2006
"eorman" <eorman@home.nl>
Kime : karincalikoyu40@mynet.com
Konu : saygilar
Tarih : 3/01/2006 23:50
kiratimin beli ince olurum yari goremeyince telli yatak serdiremem asker yarim gelmeyince
kara kazan kaynamasin atim cirit oynamasin iki sene asker oldum nazli yarim aglamasin
KARINCALI DOĞAN AVCI DAN _____ Göçmen Kuşu
Rivayet odur ki sürgün Kırşehir'de boy vermiş kesmişler dallarından savurmuşlar bir hasat mevsiminde göçmen bir kuşun kanatlarında düşüvermişim İstanbul'un bir köşesine Gözümü açmışım sonra orası da olmamış olamamış yuva yeniden hasada vermiş kendini bedenler yine bir sürgün yine bir göçmen kuş gidişi ve Ülke Avusturya.
Sonrası Yozgat, Ordu şimdi gidecek bir yer yok
sanırdım istikamet belirlediler
Yer Çanakkale/yenice
Binlerce sürgün çiçekle bir aradayız işte herkes yabancı herkes bir göçmen kuşun kanadında düşüverdi üzerimizde biçerdöverler biz her gün yeniden yeniden doğuyoruz bir göçmen kuşa özlem devam ediyor halen kim bilir bir gün geriye döneceğiz bizi getiren o kuşun kanadına
Doğan Avcı
KÖYLÜ ÇOCUĞum
Ben köylü çocuğuyum Kendimi bildim bileli hep böyledir
Karıncalıda doğdum Babamı hayal mayel hatırlarım Anamı ise! Anamla dert ortağı olmuştuk Keder yüklü sırtımız Bırak süslü giyinip fors atmayı Şükürler olsun yinede mevla'ya Biz hep koştuk koşuşturduk olduk yaya Çocukluğum hep cılız geçti Kendi kendime dünyama küstüm Yandım,yandım sönmedim hiç ama tüttüm Kara bacalar benim oldu kuşları ürküttüm
Tezek yaka,yaka duman olduk
Ama asla unutmadım aslımı
Ben Kırşehir karıncalı köyünden
Karaalinin oğluyum Görmesemde memleketimi
Doğan Avcı
*****Yine geldim***********
Yine geldim,baş köşeye kuruldum
Derdimi anlatmaktan yoruldum, Gönlü hoş tutulsun,fikri sorulsun, Hayatı anlatsın Kırşehirli Doğan Her sözünü bilgisiyle donatsın.
Ey arkadaş Onbir yaşında köyden çıktın mı? Gurbet illerinde ter akıttın mı? Sen feleğin çemberinden geçtin mi? Tarlalarda kuyu suyu içtin mi? Düşünsün,taşınsın yine eklesin, Derede beklesin,kamyon yüklesin. Hasret çektiniz mi beyler siz? Sen bir dağ başında yatıp kalktın mı? Gece üşüdün mü,ateş yaktın mı? Ateşi üfleyip pilav yaptın mı?
Doğan Avcı **************** ARKADAŞ SENDE HİÇ KABAĞI OYUP İÇİNE SÜT SAĞDINMI?
Karıncalı Çobandan
Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir Afyon-Hidayet Çalbudak-Ahmet Yamacı
Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir Kakülü Boynuna Dökülür Gelir
Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım
Ben Bir Koyun Olayım Sen De Bir Kuzu Meleye Meleye Getirem Yazı
Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım
Kapıma Bağladım Da Kınalı Koçu Harmanı Kaldırdım Kız Senin İçin
Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım
---------------------------------------------- KESİK ÇAYIR BİCİLİRMİ(çekic Ali)
Kesik çayır biçilir mi Sular soğuk içilir mi Bana yardan geç diyorlar Seven yardan geçilir mi
Ağam desinler desinler Şeker yesinler Şu kız şu oğlana Vurgun desinler
Aman ben yandım Yandım yandım yandım Ellerin köyünde Aldandım kaldım
Ağam desinler desinler Şeker yesinler Şu kız şu oğlana Vurgun desinler
Aman ben yandım Yandım yandım yandım Ellerin köyünde Aldandım kaldım
Ankara'nın tren yolu Gahi eğri gahi doğru Canım benim anadolu Gideyim mi senden gayrı
Ağam desinler desinler Şeker yesinler Şu kız şu oğlana Vurgun desinler
Aman ben yandım Yandım yandım yandım Ellerin köyünde Aldandım kaldım
Ağam desinler desinler Şeker yesinler Şu kız şu oğlana Vurgun desinler
Aman ben yandım Yandım yandım yandım Ellerin köyünde Aldandım kaldım
YÜRÜ BİRE YALAN DÜNYA
Yürü bire yalan dünya Sana konan göçer bir gün İnsan bir ekine misal Seni eken biçer bir gün
Ağalar içmesi hoştur O da züğürtlere güçtür Can kafeste duran kuştur Elbet uçar gider bir gün
Aşıklar der ki n'olacak Bu dünya mamur olacak Haleb'i Osmanlı alacak Dağı taşa katar bir gün
Yerimi serin bucağa Suyumu koyun ocağa Kafamı alin kucağa Garip anam ağlar bir gün
Yer yüzünde yeşil yaprak Yer altında kefen yırtmak Yastığımız kara toprak O da bizi atar bir gün
Bindirirler cansız ata İndirirler tuta tuta Var dünyadan yol ahrete Yelgin gider salın bir gün
Karac'oğlan der nasıma Çok işler gelir başıma Mezarımın baş taşına Baykuş konar öter bir gün
Anama
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü anam
Anaların hakki kolay ödenmez Analara ne yakışmaz ne denmez Kan uykudan gece kalkar gücenmez Emzirdi salladı uyuttu anam
Doğurdu beni Sivas ilinde Sivralan Köyünde tarla yolunda Azığı sırtında orak elinde Taşlı tarlalarda avuttu anam
Ben yürürdüm anam bakar gülerdi Huysuzluk edersem kalkar döverdi Hemen kucaklayıp okşar severdi Çirkin huylarımı soyuttu anam
Çocuğudum anam bana ders verdi Okumamı çalışmamı ön gördü Milletine bağlı ol da dur derdi Vatan sevgisini giyitti anam
Tükenmez borcum var anama benim Onun varlığından oldu bedenim Kimi köylü kızı kimisi hanım Ta ezel tarihte kayıtlı anam
Veysel der kopar mi analar bağı Analar doğurmuş ağayı beyi İşte budur sözlerimin gerçeği Okuttu öğretti büyüttü anam
|