ŞİİR KÖŞESİ
E-MAİLLE GELEN ŞİİRLER BURADA YAYINLANIR
GÖRDÜM SEYRELEDİM HACI BEKTAŞ'I
EFSANE OZAN NEŞET ERTAŞ (KONSER)
Linkdir dinliyebilirsiniz.
BU SAHİFEDE YÜZLERCE ŞİİR TÜRKÜ
EZGİ MARŞ AĞIT VE DEYİŞ VAR
TÜRKÜ ŞİİR AĞIT EZGİ SEVENLER
BURASI SİZE AİT GÜZEL TÜRKİYENİN
GÜZEL İNSANLARI GÜZELLİKLE KALIN
Odana Serdim Hali
Orta Anadolu-Refik Başaran-Rıfat Balaban
Odana Serdim Hali,
Boyu Bir Reyhan Dali
Gören Maşallah Disin,
Kimin Var Böyle Yari Vay.
Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,
Çok Sevdim, Yanıyom Amman.
Susadım Su İsterim,
Bana Çeşme Gösterin
Çeşme Beni Gandırmaz,
Al Yanaktan İsterim
Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,
Çok Sevdim, Yanıyom Amman.
Odana Serdim Kilim
Gel Otur Benim Gülüm
Ne Dedim De Darıldın
Kurusun Ağzım Dilim
Susamım, Sümbülüm, Bi Danem Aman,
Çok Sevdim, Yanıyom Amman.
Altın yüzük ulanmaz
Altın yüzük ulanmaz
Suya atsan bulanmaz
El kızı değilmi ki
Kurban olsan inanmaz.
Sen az doldur sevdiğim içemiyom ben
Ne kadar güzelisen geçemiyom ben
Altın yüzük yaptırdım
Samsun usdalarına
Doktor ilaç vermiyo
Sevda hastalarına
Sen az doldur sevdiğim içemiyom ben
Ne kadar güzelisen geçemiyom ben
keskin
Meşeler Gövermiş
Türkünün Yöresi Kızılcahamam
Meşeler gövermiş varsın göversin
Söyleyin huysuza durmasın gelsin
Varmasın kötüye asılsın ölsün
Kötü adam var ömrünü yok eder
Bilemedim yaylanızın yolunu
Saçım uzun bağlasınlar kolunu
Eğer anan seni bana vermezse
Yemin ettim keseceğim yolunu
Karaser Deresi bükülür gider
Zülüfler gerdana dökülür gider
Bir yiğit de sevdiğini almazsa
O yiğidin ömrü sökülür gider
Entaresi morumuş
Entaresi morumuş
Yar sevmesi zorumuş
Heveslendim yar sevdim de
İstiyeni çoğumuş
Entaresi moruna
Varmam emmim oğluna
Altın saat yaptırdım da
Sevdiğimin koluna
Entaresi mavili
Nerde kurdun kavili
Evvel böyle değildin de
Şimdi gönlün belli
Böyle Olurmu
Attın gurbet ellere
Düştüm böyle hallere
Bıraktın yadellere
Böyle olurmu
Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
Gelmedin yıllar oldu
Böyle olurmu
Kalbimi yaktın güzel
Gurbete attın güzel
Ele bıraktın güzel
Böyle olurmu
Dereler çağlar oldu
Gözlerim ağlar oldu
Gelmedin yıllar oldu
Böyle olurmu
Neşet Ertaş
Kırşehir
Sevgidir Sevgi
Dışın güzelliği için kalayı
Yüreği pak eden sevgidir sevgi
Kula kazandıran cennet alayı
Hakkı ile hak eden sevgidir sevgi
Sevgi dolsun her nefeste içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim
Sevgi dünyasına yalan giremez
Gönülden sevmeyen hakka eremez
Bakar ama perdelidir göremez
Perdeyi kaldıran sevgidir sevgi
Sevgi doldur badeleri içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim
Garibim aklımı alan bir gözdür
Yanar yüreğimde aşkı bir közdür
Hayvan dünyasının nimeti azdır
İnsana çok eden sevgidir sevgi
Sevgi doldur badeleri içelim
Sevgiler ekelim sevgi biçelim
>> Neşet Ertaş >>
KAMAN AĞIDI
Kaman'da uşak kalmadı
Redif gitti sürüyünen
Yatamıyom gece gündüz
Gelinlerin zarıyınan
Kars'ta kavga kuruluyor
Redif orda deriliyor
Mızıkalar vuruluyor
Trampetli boruyunan
Şimdi aslanlar güleşir
Yiğitler kana bulaşır
İnşallah Hızır ulaşır
Al bayraklı periyinen
-rafa goydum narı
ırafa goydum narı
ağlarım zarı zarı
küstürdüm de yolladım
ireyhan boylu yari
yar yandan,yandan,yandan,yandan
severim seni candan
iki can bir sevilmez
ya ondan geç ya benden
ıraftaki siniler
hasta olan iniler
yari gurbett'olanın
kulakları çiniler
yar yandan,yandan,yandan,yandan
severim seni candan
iki can bir sevilmez
ya ondan geç ya benden
KIRŞEHİR'DE DÜĞÜNLERDE SÖYLENEN TÜRKÜ
ÇİÇEK DAĞI
Yürü bre Çiçek Dağı
Sende suna boylum kaldı
Hep koçların dönüm çağı
Bülbülün goncası soldu
Göllerde küçücük sunu
Hayat verir sesi cana
Ben ağlarım yana yana
Firkat-i figanım geldi
Beklerim ki yar gelecek
Yarama merhem olacak
Mısır'a sultan olacak
Yusuf-u Kenan'ım geldi
Dedemoğlu ne hal oldu
Dünya haldan hala kaldı
Tez seviştik, tez ayrıldık
Ahırı pişmanım geldi
MUSTAFA KEMAL.İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal.i düşünüyorum
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri.
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri
Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi
Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere
Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber her yerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın.
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal.i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda,
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum.
Uykularıma giriyor her gece,
Ellerinden öpüyorum.
Ümit Yaşar OĞUZCAN
Son verelim iftiraya bühtana
Kardeşane sevişelim can cana
Elbirlikle çalışalım vatana
Çok okul fabrika kuralım kardeş
Çalışalım kurtulalım buhrandan
Nedir senlik benlik usandık candan
Irkımız neslimiz aynı bir kandan
Yurdun yaralarını saralım kardeş
Yürüyelim Atatürk'ün izine
Boş verelim bozguncular sözüne
Göz atalım şu dünyanın hızına
Yürüyüp hedefe varalım kardeş
Veysel'in sözleri kanun dışı mı
Mantığa uymazsa kesin başı mı
Bana düşman etmiş vatandaşımı
Sebebi ne ise soralım kardeş
Adem-i Balçıktan
Ademi Balçıktan Yoğurdun Yaptın,
Yapıp Da Neylersin, Bundan Sana Ne
Halk Ettin İnsani Saldın Cihana
Salıp Da Neylersin Bundan Sana Ne
Bakkal Mısın Teraziyi Neylersin
İşin Gücün Yoktur Gönül Eğlersin
Kulun Günahını Tartıp Neylersin
Geçiver Suçundan Bundan Sana Ne
Katran Kazanını Döküver Gitsin
Mümin Olan Kullar Didara Yetsin
Emreyle Yılana Tamuyu Yutsun
Söndür Şu Ateşi Bundan Sana Ne
Sefil Düştüm Bu Alemde Naçarım
Kıldan Köprü Yaratmışsın Geçerim
Şol Köprüden Geçemezsem Uçarım
Geçir Kullarını Bundan Sana Ne
Kaygusuz Abdal Der Cennet Yarattın
Cehenneme Nice Kulları Attın
Nicesin Ateş-İ Aşk İle Yaktın
Yakıp Da Neylersin Bundan Sana Ne
Kaygusuz Abdal
Meyrem
Bahçeye biber ektim de
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah ne zaman kabaracak da
Yar oğlan oğlan oğlan
Senin o kötü kocan da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah ne zaman geberecek de
Yar oğlan oğlan oğlan
Kale kaleye karşı da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah kalenin dibi çarşı da
Yar oğlan oğlan oğlan
Bir tomurcuk gül olsam da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah açılsam yare karşı da
Yar oğlan oğlan oğlan
Başan da poşusuna da
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah oturmuş karşısına da
Yar oğlan oğlan oğlan
Adam meyil verir mi de
Kız Meyrem Meyrem Meyrem
Ah kapı komşusuna da
Yar oğlan oğlan oğlan
Selvet Aslan
HACIBEKTAŞ
AYIN TÜRKÜSÜ
Bağa Gel Bostana Gel
Bağa Gel Bostana Gel
Dile Gel Destana Gel
Anan İzin Vermezse
Yalandan Hastalan Gel
Bağ Ayrı Bostan Ayrı
Olamam Dosttan Ayrı
İnsanoğlu Yaşar Mı
Kalsa Nefesten Ayrı
Bağına Girmiş Gibi
Gülünü Dermiş Gibi
Geç Buldum Tez Yitirdim
Oldum Düş Görmüş Gibi
Bağ Ayrı Bostan Ayrı
Olamam Dosttan Ayrı
İnsanoğlu Yaşar Mı
Kalsa Nefesten Ayrı
FAYDALARI ÇOKTUR
Ses duyulur ama resmi çizilmez.
Rüzgâr eser üzerinde gezilmez.
Güneş ışınları ipe düzülmez.(ı)
Faydaları çoktur bize bilesin.
Suyu yakamadın diye kızılmaz.
Evren boşluğuna yazı yazılmaz.
Dumanın çöktüğü dağlar ezilmez.
Faydaları çoktur bize bilesin.
Yıldız kaysa arkasına kopulmaz.
Bilen kişi hiç korkuya kapılmaz.
Ayrılmış buluta kaynak yapılmaz.
Faydaları çoktur bize bilesin.
Topraksız ALKAN'ım aklını diksen.
Sinirsiz kalp olmaz yerinden söksen.
Sonsuz sahil var mı, taş dahi döksen.
Körlüyemen faydasını bilesin.
Anama
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü anam
Anaların hakki kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu anam
Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu anam
Ben yürürdüm anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu anam
Çocuğudum anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti anam
Tükenmez borcum var anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı anam
Veysel der kopar mi analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu öğretti büyüttü anam
DİLDEN ZENGİNDİR
Tınasa tığ derler, badasa tozluk.
Sırık cerek ise, alacık yazlık.
Dikmeye köpbasan, ovaya düzlük.
Diyen Anadolu dilde zengindir.
Deve tabanına tarlada tapan.
Fak kurulan, tuzak örülen kapan.
İnsan oğlu zaten bunları yapan.
Diyen Anadolu dilde zengindir.
Kara çav kanı da yedecek ok ta.
Kayış çezilmesin yerine sokta.
Atkı, don yabası, dirgeni yokta.
Diyen Anadolu dilde zengindir.
Öküzleri koş da kanıyı dâle.
Sabındırık dolu mazıyı yağla.
Kırk yıl öncesini yaşarız hâlâ.
Diyen Anadolu dilde zengindir.
Kanı gıcırdarsa çiftçi zevk alır.
Köylüye geçmişi hatıra kalır.
Topraksız ALKAN'ım dört köşe olur.
Diyen Anadolu dilden zengindir.
AYIN ŞİİRİ
DİNEK DAĞI
Aman Dinek Dağı da yeni geldim
Gurbetten
Başım ayık gitmiyor da beladan
Dertten
Kemlik mi gelir de mert oğlu mertten
Kötülerin gölgesi olmaz dalı olmaz
Çıkaydım da Dinek dağı salına, salına
Mal kataydım da mal yemezin malına
Sıtkı bütün arkadaşın yoluna
Biz kelleyi seve seve verenlerdeniz.
erenler:
arzu ederdiniz bir yol görmeye
bugün bize hoş geldiniz erenler
muhabbet bağından güller dermeye
bugün bize hoş geldiniz erenler
tarihler boyunca bir milletiz biz
ilimce dünyayı vermiş idik hız
büyük bir babanın torunlarıyız
bugün bize hoş geldiniz erenler
iyi insan olmak her şeyin başı
kardeş biliyoruz her vatandaşı
anmak için bugün hacı bektaşı
bugün bize hoş geldiniz erenler
hisse alın çırakman'ın sözünden
zerre kaçmaz ariflerin gözünden
kemal atatürk'ün aydın izinden
bugün bize hoş geldiniz erenler
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal,
Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım;
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım;
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar.
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın!
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden ilahi, şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecdile bin secde eder varsa taşım;
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal!
Mehmet Akif Ersoy
Haçın Ağıdı" Türkü Sözü
Şu Haçın'ın dağlarına
Lale sünbül bağlarına
Gine figanlar kopuyor
Kanberlinin beylerine
Haçında (...) kan pazarı
Var mı kitapta yazarı
Ben Haçını gezeceğim
Nerde şehidler mezarı
Kardaşımın adı Mehmed
Şu gavura edin minnet
Ben Allah'a güvenirim
İnşallah mekanın Cennet
İleri gel dezem kızı
Elimin bir tek değneği
Sayıları kaynatmışlar
Ete yapışmış gömleği
Bizde de vardı kardaş
Aleme sallardı zavur
Sayıları hep toplamış
Camsaroğlu koca gavur
Baş ucumda geziyorlar
İfademi yazıyorlar
Ayan olsun Tufan Beyim
Sağ adamı yüzüyorlar
Haçına da geldi paşa
Sarığın doladı daşa
Bir saatçık mühlet verin
Yaşa Tufan Beyim yaşa
Yağ kazanını kurdular
Çocukları kaynattılar
Gün görmeyen hanımları
Süngü ile oynattılar
Genco Çavuşu yüzdüler
Özne gibi öğe öğe
Başkatibi öldürdüler
Değnek ile döğe döğe
Hançer bıçak açıcılar
Şimdi bizi kesiciler
Ayan olsun Yaşar Beyim
Oruçlu'yu basıcılar
YEMEN TÜRKÜSÜ
Merhametsiz padişahlar askeri
On sene bekletiyor Hicaz'da
Genç iken kocadım yitirdim yari
Soyka Yemen yiğit koymadı bizde
N'olur karlı dağlar ne olur
Asker yarim gelse yaralarım ey'olur
Padişaha söylen yari göndersin
Bu kanunu bu zokonu döndersin
On seneyi bir seneye indirsin
N'olur karlı dağlar ne olur
Asker yarim gelse yaralarım ey'olur
Gelin ömrüm geçti ben mozuluyom
Kara saçıma ağ'ördürdüm, düzlüyom
On senedir asker yolu gözlüyom
Saçım ağırdı, fer kalmadı gözde
N'olur karlı dağlar ne olur
Asker yarim gelse yaralarım ey'olur
KADINLARIMIZ
Ayın altında kağnılar gidiyordu.
Kağnılar gidiyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru.
Toprak öyle bitip tükenmez.
dağlar öyle uzakta,
sanki gidenler hiçbir zaman
hiçbir menzile erişmeyecekti.
Kağnılar yürüyordu yekpare meşeden tekerlekleriyle.
ve onlar
ayın altında dönen ilk tekerlekti.
Ayın altında öküzler
başka ve çok küçük bir dünyadan gelmişler gibi
ufacık, kısacıktılar
ve pırıltılar vardı hasta, kırık boynuzlarında
ve ayakları altında akan
toprak
toprak
ve
topraktı
Gece aydınlık ve sıcak
ve kağnılarda tahta yataklarında
koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.
ve kadınlar
birbirlerinden gizleyerek
bakıyorlardı ayın altında
geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine.
Ve kadınlar
bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri,
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve karasabana koşulan
ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar
bizim kadınlarımız
şimdi ayın altında
kağnıların ve hartuçların peşinde
harman yerine kehribar başaklı sap çeker gibi
aynı yürek ferahlığı,
aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.
Ve on beşlik şarapnelin çeliğinde
ince boyunlu çocuklar oynuyordu.
Ve ayın altında kağnılar
yürüyordu Akşehir üstünden Afyon'a doğru
Hasretinden Prangalar Eskittim
Seni, anlatabilmek, seni,
iyi cocuklara,kahramanlara,
haldan bilmez kahpe yalana
Seni, anlatabilmek seni,
Namussuza, haldan bilmez,
Kahpe yalana.
Ardarda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül gürül akan bir dünya....
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Ahmet Arif
ÇAYDANLIKTA ÇAYIM VAR
Çaydanlıkta çayım var
Utanacak neyin var
Şu Kaman^'ın içinde
Selvi boylu yarim var
Oğlan oğlan boynuma dolan
Kaynanam kabak gibi
Görümcem şebek gibi
Oğlunu sorarsanız
Baklava göbek gibi
Oğlan oğlan boynuma dolan
Şu evi yapan usta
İnşallah olur hasta
Hiç pencere koymamış
Ben nasıl bakam dosta
Oğlan oğlan boynuma dolan
Enteremin pilesi
Saçımın ondelesi
Benim sevdiğim oğlan
Fakülte talebesi
Oğlan oğlan boynuma dolan
Çeşme altında musluk
Bekçiler çaldı ıslık
Şu Kaman'ın kızları
Hepsi kavrulmuş fıstık
Oğlan oğlan boynuma dolan
Ben Melamet Hırkasını
Ben melamet hırkasmı kendim giydim eynime
Ar u namus şişesini taşa çaldım kime ne (Haydar ...)
Gah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi
Gah inerim yeryüzüne seyrederim alemi (Haydar...)
Sofular haram demişler bu aşkın badesine
Ben doldurur ben içerim günah benim kime ne (Haydar...)
Nesimi'ye sormuşlar yarin ilen hoş musun
Hoş oluyum olmuyayım o yar benim kime ne (Haydar...)
Söz-Müzik Nesimi-Neşet Ertaş
YİNE HABER GELMİŞ - Neşet Ertaş
Aman yine haber gelmiş dostun elinden
Durmayıp sevdiğim gelesin demiş (of of)
Bu güzar göndermiş zülfün telinden
Saldığım haberden bilesin demiş
Böyle selam salmış kaşları karam
Tazelendi yine yürekte yaram
Yardan haber gelmiş ben nasıl duram
Tez günler içinde gelesin demiş
Vatan
Tarihin yönünü çok emek çekip
Çağı değiştiren çabadır VATAN.
Kutsal bayrağını al kandan dikip
Nöbetini tutan babadır VATAN!
İnsanlık deyince yoktur ayarı
Özgürlük, hoşgörü, dört bir diyarı
Fakir, fukaranın namusu arı
Yoksula yetime abadır VATAN!
Sinesinde ayla güneş salınır
Dost yoluna davul zurna çalınır
Çakılına göz dikene alınır
Düşmana korkudur, vebadır VATAN!
Çağdan çağa barış ile üreyen
Adım adım bilme, fenne yürüyen
Gönül gözümüze sevgi küreyen
Merhamet yüklenmiş yabadır VATAN!
Misafirperverdir hemen sezilir
Denizi var, güneşi bol, gezilir
Türküsünde kinle kibir ezilir
Titreyen garibe sobadır VATAN!
Vefakardır köyü, kenti, kadını
Hikmetiyle duyurmuştur adını
Unutamaz gezip gören tadını
Yiğitlik timsali obadır VATAN!
İPEKLİ; töresi dengindir dengin
Tarihi boyutu müthiştir zengin
Halkının yüreği enginden engin
Fesada, zalime kabadır VATAN!
Yusuf İpekli
Sökün Ayı
Sökün ayı geldi, çiğdemler bitti
Çırpının çırpını kakışın kuşlar
Gurbet elin kahrı yaktı kül etti
Yanın benim gibi tütüşün kuşlar
Aşk Beni
Dağlara komşu oldum, kuşlara yuva
Mecnun gibi hayran etti aşk beni
Kerem gibi yalınayak yollarda
Yaktı yaktı büryan etti aşk beni
Kimi âşık, kimi derviş dediler
Kimi doğru yola girmiş dediler
Kimi hayın, hırsız, sarhoş dediler
Yıktı yıktı viran etti aşk beni
Kimi deli dedi, kimi budala
Ne çare katlandı gönül her hala
Tutuben yakamdan verdi tellala
Aldı sattı seyran etti aşk beni
Kime derdim yansam beni kınıyor
Ağlamazsam ciğerlerim yanıyor
Al'İzzet'i gören deli sanıyor
Soyundurdu üryan etti aşk beni
Âşık Ali İzzet Özkan
Su Sızıyor Sızıyor
Su Sızıyor Sızıyor, Taşların Arasından.
Eğil Bir Yol Öpeyim, Kaşların Arasından.
Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan.
Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.
Derenin Kenarında, Kalayladım Kazanı.
Kız Ben Senin Yüzünden , Tutmadım Ramazan’ı.
Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan.
Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.
Kar Yağıyor Yağıyor, Abamı Giyeceğim.
Sakallıya Varıp Da , Baba Mı Diyeceğim.
Oğlan Mavilim Oğlan, Sözüne De Kavilim Oğlan.
Enişte Bana Hişt Demiş, Yalan Sevdiğim Yalan.
Orta Anadolu
Bu Kışlanın Kapısına
Şu kışlanın kapısına
Mail oldum yapısına
Telli gurban bağlıyayım
Asker yarin kapısına
Yüce dağlar olmasaydı
Laleleri solmasaydı
Ölüm Allahın emri de
Şu ayrılık olmasaydı
Kara kazan kaynamasın
Atım cirit oynamasın
İki sene asker oldum
Nazlı yarim ağlamasın
Kıratımın beli ince
Ölürüm yar görmeyince
Telli yatak serdiremem
Asker yarim gelmeyince
SANMA (kardeslik siiri)
Ey torunlar
Bize sordunuz mu biz kimleriz
Alevi Sünni
Kürt Türk
Kardeşçe yatan elleriz
Sanmayın ki yeryuzunde kalanlarımız düşman olacak
Sanmayın ki bu vatan için ölen bizler ayrı ayrı
Toprak olacak
Bizler bu topraklar için şimdi burdayız
Sanmayın ki birer faniyiz
Acıdayız kordayız
Sizler böyle davrandıkça
Bizler burda zordayız
Kavga devam ederse
Bir gün yine ordayız
Bir gün sizde gelip buradan bir görseniz
Ülkeyi dört bir koldan sevgiyle örtseniz
Bizler işte o zaman huzur ile uyuruz
Bunları her kesim ile paylaşır dururum
Şarapneller patlarken gözlerimin önünde
Ayrım yoktur ülkemin yarınında dününde
Vatan için seve seve canımızı verdikte
Kahrolan yine biziz halimizi gördükçe
Sanmayın ki rahat uyuruz bu kavgalar sürdükçe
İstemem mezarda ne bir anıt ne bir taş
Sizler birlikte olun vatan için hemi kardeş
Neden böyle ağlarız bilirmisiniz mezarda
Sizleri böyle gördükçe yaralarımız azarda
Yine destanlar yazarız yattığımız mezarda
Alevi Sunni nedir
Nereden çıktı bu kavga
Sevmesini bilseniz inan biter bu dava
Vatanıma zarardır puslu ürkek bu hava
Bizler yine birliğiz
Barışta hem savaşta
Kopartmak istiyorlar sizi bu yarışta
Kürt Türk
Alevi Sunni
Bu ütopyada bu mezarlar seçilmez
Birlik olup haykırdık
Bütün dünya duysun diye
Cesetlerimiz geçilir de
Çanakkale geçilmez
Bizler birlikte öldük
Sizler neden kavgada
O gün birlik tohumları ektik
Bu gün neden biçilmez
Sizler Birlik oldukça
Çanakkale'ler değil
Edirne'den Ardahan'a
Ülkemin bir karış toprağı geçilmez
Eklenme: 13-10-2005
Şair: Anonim
Yazan: zilan
Hit: 12
Zülüf Dökülmüş Yüze
Zülüf Dökülmüş Yüze Aman,
Kaslar Yakışmış Göze Aman Aman.
Usandım Bu Canımdan Aman Aman,
Dert İle Geze Geze.
Bu Ellerde Gez Gayri Aman,
Kâtip Ol Da Yaz Gayri Aman Aman.
Bir Kazma Al Bir Kürek Aman Aman,
Mezarımı Kaz Gayrı.
Gün Doğdu Aştı Böyle Aman,
Gönüldür Coştu Böyle Aman Aman.
Sen Orada Ben Burda Aman Aman,
Ömrümüz Geçti Böyle.
Kırşehir
BASTIMDA KIRILDI İĞDENİN DALI
Bastım Da Kırıldı İğdenin Dalı Vay Dalı,
Kötüye Düşenin Böyl'olur Hâli Diller
Diller. Oynaksın Diller Diller,Kaymaksın Diller, Açılsın Kollar Kollar,
Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller,
Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.
Arabacı Arabanı Koş Getir Koş Getir,
Ben Ölüyom Mezarıma Taş Getir Diller
Diller. Oynaksın Diller Diller, Kaymaksın Diller Diller Açılsın Kollar Kollar,
Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller,
Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.
Sabah İnan Esen Seher Yeli Mi Yeli Mi,
Benim Gönlüm Akıllı Mı Deli Mi Diller Diller.
Oynaksın Diller Diller,Kaymaksın Diller Açılsın Kollar Kollar,
Açılsın Güller Güller. Ne Bilsin Eller Eller,
Narinay Ninay Nay, Narinay Narinay Ninay Nay.
Meşeler Gövermiş
Meşeler Gövermiş Varsın Göversin,
Söyleyin Huysuza Durmasın Gelsin.
Varmasın Kötüye Asılsın Ölsün,
Kötü Adam Yar Ömrünü Yok Eder.
Ben Bilemedim Yaylaların Yolunu,
Saçın Uzun Bağlasınlar Kolumu.
Eğer Anan Seni Bana Vermezse,
Yemin Ettim Keseceğim Yolunu.
Karaser Deresi Bükülür Gider,
Zülüfler Gerdana Dökülür Gider.
Bir Yiğit De Sevdiğini Almazsa,
O Yiğidin Ömrü Sökülür Gider.
Evlerinin Önü Bulgur Kazanı
Evlerinin Önü Bulgur Kazanı (Oğlan Kazanı),
Herkes Sever Okuyanı Yazanı (Oğlan Yazanı).
Kimse Sevmez Meyhanede Gezeni (Oğlan Gezeni).
Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır),
Yere Düşer Şekerlenir Ballanir (Oğlan Ballanir).
Denizli'nin Adım Adım Yolları (Oğlan Yolları),
Açılıp Sarmıyor Yarin Kolları (Oğlan Kolları).
Bülbül Gibi Şakır Gider Dilleri (Oğlan Dilleri).
Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır),
Yere Düşer Şekerlenir Ballanır (Oğlan Ballanir).
Evlerine Varamadım Yalınız (Oğlan Yalınız),
Mendilimi Alıkoydu Çalınız (Oğlan Çalınız).
Tenhalarda Söz Atmıştı Oğlunuz (Oglan Kızınız).
Armut Dalda Kız Bahçede Sallanır (Oğlan Sallanır),
Yere Düşer Şekerlenir Ballanir (Oğlan Ballanır).
Yöre : Denizli
Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim
Ne Ağlarsın Benim Zülfü Siyahim,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
Göklere Erişti Figânım Ahım,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
Bir Gülün Çevresi Dikendir Hardır,
Bülbül Har Elinde Ah İle Zardır.
Ne Olsa Da Kışın Sonu Bahardır,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
Daimi'yem Her Can Ermez Bu Sırra,
Gerçek Aşık Olan Erer O Nûra.
Yusuf Sabır İle Vardı Mısır’a,
Bu Da Gelir Bu Da Geçer Ağlama.
asik Daimi
GÖNÜL DAĞI
Gönül Dağı yağmur yağmur boran olunca
Akar can özümde sel gizli gizli
Bir tenhada can cananı bulunca
Sinemi yaralar dil gizli gizli
Dost elinden gel olmazsa varılmaz
Rızasız bahçanın gülü derilmez
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez
Gönülden gönüle yol gizli gizli
Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken
Cümle alem uykusunda uyurken
Kimseler görmeden gel gizli gizli
NEREDESİN SEN
Şu garip halimden bilen işveli nazlı
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Datlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Ben ağlarsam ağlayıp gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyo
Hiç bir tabip bu yarama melhem olmuyo
Boynu bükük bir Garibim yüzüm gülmüyo
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
nesat ertas
CANANIM
Bana yücelerden seyreden dilber
Siyah kirpiklerin ok mu cananım
İnsaf et yüzünü yüzüme dönder
Istırabın sonu yok mu cananım
Gönül sevdi benim günahım nedir
Yandım ateşine bunca senedir
Mecnun'un derdinden derdim fenadır
Bu derdin dermanı yok mu cananım
Bu dünya misaldir çatısız hana
Ebedi kalmadı şah'a sultan'a
Deryanın içinde bir damla bana
Bu da Mahzuni 'ye çok mu cananım.
Pencereden düşen ayın ışığı
Irgalanır Halil'imin beşiği
Bu yıl beylerde mi ölüm keşiği
Ağlatman Halil'imin Türkmen anasın
Karamanda benim yarim karaman
Bekar olsamda askerliğimi aramam
Sen orda be burada duramam
Çekerim ayrılığı gider bir zaman
BİLMEM BU FELEĞİN (BİR ÇAMŞIHI TÜRKÜSÜ)
Bilmem bu feleğin bende nesi var
Her vardığım yerde yar ister benden
Sanki benim mor sümbüllü bağım var
Zemheri ayında gül ister benden
Yoruldum da yol üstüne oturdum
Güzeller başıma derilsin diye
Gittim padişahtan ferman getirdim
Herkez sevdiğine sarılsın diye
Evlerinin önü zeytin ağacı
Dökülmüş yaprağı kalmış siyeci
Eğer senin gönlün bende yok ise
Sen bana kardeş de, ben sana bacı
Mihriban
Sari Saçlarını Deli Gönlüme,
Bağlamışım Çözülmüyor Mihriban Mihriban.
Ayrılıktan Zor Belleme Ölümü Ölümü,
Görmeyince Sezilmiyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.
Yar Deyince Kalem Elden Düşüyor,
Gözlerim Görmüyor Aklim Şaşıyor Şaşıyor.
Lambada Titreyen Alev Üşüyor Üşüyor,
Aşk Kâğıda Yazılmıyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.
Tabiplerde İlaç Yoktur Yarama,
Aşk Deyince Ötesini Arama Arama.
Her Nesnenin Bir Bitimi Var Ama Var Ama.
Aşka Hudut Çizilmiyor Mihriban Sevdiğim Mihriban.
SARAMAZSAM YÜREĞİME DERT OLUR
Ağ pınar da güzelinen görgülü
Siyah saçlar sırmayınan örgülü
gız bana güçücükten vergili
Saramazsam yüreğime dert olur
Karşıda görünen güzelin köyü
Koyudur gölgesi soğuktur suyu
köyde sevdiğim güzelin soyu
Saramazsam yüreğime dert olur
Tıkır tıkır merdivandan inişi
Cığışdıyor altınınan gümüşü
İlkin söz verip te sonra dönüşü
Saramazsam yüreğime dert olur
Sabahınan vardım hamur kesiyor
Mor belikler efir efir esiyor
güzel de bana niye küsüyor
Saramazsam yüreğime dert olur
_________________
Çiçekler Ekiliyor
Çiçekler ekiliyor güzelim haydi haydi
Bahçeye dikiliyor aman nidelim nasıl edelim
Sen orada ben burda güzelim haydi haydi
Böyle zor çekiliyor aman nidelim nasıl edelim
Gel yanıma sevdiğim bize gidelim
Bahçede gül ağacı güzelim haydi haydi
Bu ayrılık çok acı aman nidelim nasıl edelim
Sinemdeki yaranın güzelim haydi haydi
Sen olursun ilacı aman nidelim nasıl edelim
Gel yanıma sevdiğim bize gidelim
Kaynak Kişi Neşet Ertaş
NURETTİNE AĞIT
AMAN AK EVİME KARA HABER YAZDIRDIM
SAYA SAYA GÜNLERİMİ BİTİRDİM OY
ELLER TESKERESİNİ ALIP GİDERKEN
BEN YAVRUMUN HÜLYASINI YİTİRDİM OY
AMAN TREN GELMİŞ ŞU TRENİ SÜREYİM
AÇIN YÜZÜNÜ DE YAVRUM GÖREYİM OY
NURİMİ SAĞ SALİM GÖRDÜM DİYENE
EVİMİ BARKIMI MÜJDE VEREYİM OY
SIVASTOPOL TÜRKÜSÜ
Sivastopol önünde yatar gemiler,
Atar da nizam topunu, yerle gök inler.
Yardımcıdır bize kırklar yediler,
Sılasına kavuşmaz aslan yiğitler,
Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize)
Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)
Sivastopol önünde yıkık minare,
Düşman dedikleri gelmez imane,
Erenler geliyor bize imdade,
Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize)
Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)
Sivastopol önünde musalla taşı,
Sırma kılıç kuşanmış Arap binbaşı.
Ölürsek şehidiz, kalırsak gazi,
Aman da Kaptan Paşa emir ver bize, (Aman da padişahım izin ver bize)
Sılada nişanlımız duacı size... (İzin de vermez isen dök bizi denize)
Çuha Şalvar
Çuha Şalvar Yaldır
Kardaş Tabancanı Doldur
El İçinde Arlanıyom
Götür Beni Evde Öldür
Yüce Dağın Karı idim
Ben Anamın Biri idim
Yazık Oldu Genç Ömrüme
Gözlerinin Feri idim
Dağların Karı Erisin
Cahilin Ömrü Farisin
Ceza Vermem Kardaşıma
Sebebin Dili Çürüsün
Anonim
RUHSATİ
Azrail serime çöktüğü zaman
Kırılır kanadım kol yavaş yavaş
Mevlam nasib etsin din ile iman
Akar gözlerimden sel yavaş yavaş
Yüksek uçan gönül yorulur bir gün
Mizan terazisi kurulur bir gün
Herkesin ettiği sorulur bir gün
Döner mi yarabbi dil yavaş yavaş
İl keyfi yetirdin çaldın çağırdın
Her çeşitten yedin sürdün savurdun
İşte toprak senin vatanın yurdun
Çekilir fenadan el yavaş yavaş
Kabrim üzerine dikerler taşı
Kimin gölgesine saklarsın başı
Baba oğul görmez kardaş kardaşı
Gider geri dönmez yol yavaş yavaş
Isıcak ılıman suyum koyarlar
İyi kötü elbisemiz soyarlar
Mesleki'yim öldüğümü duyarlar
Girer salacama il yavaş yavaş
Armut Ağacı
Armut Ağacı Armut Ağacı Başında Tacı
Kalksın Semah Eylesin Aneynen Bacı
Nenni Nenni Nenni Dost Nenni Renni
Nenni Nenni Nenni Has Nenni Renni
İki Durnam Gelir Pirim Bağdat Elinden
Bir Dost Kanadını Kırmış Pirim Ne Gelir Elden
Nenni Nenni Nenni Dost Nenni Renni
Nenni Nenni Nenni Has Nenni Renni
Çırayı Yaktım Ocağa
Kolkola Da Kucak Kucağa
Meydana Gel Meydana
Meydan Erenlerindir
Semah Dönenlerindir
Seni seven oğlan neylesin malı
Yumdukça gözünden döker mercanı
Burnu fındık ağzı kahve fincanı
Şeker mi şerbet mi bal acem kızı
Eyüp dert elinden ne hale gelmiş
Hüseyün aşkına başını vermiş
Ferhat Şirin için dağları delmiş
Nesimi yüzülmüş yarin aşkına
Neşet ERTAŞ
Ses duyulur ama resmi cizilmez.
Rüzgar eser, üzerinde gezilmez,
Güneş ısınları ipe düzülmez.
Ama faydalari vardir bilesin.
Topraksiz_alkan@hotmail.com
Dokuz büyük misafirin içinde.
Türkiyede en büyüğü Kirşehir.
Kızılırmak çevrelemiş biçimde.
Anadolu parçasidir Kirşehir.
Kırşehir`se bu şiirin konusu.
İlk fakülte cacabey`in anısı.
Haci Bektaş, Ahi Evran, Yunus'u.
Barındırıp Yaşatıyor Kırşehir.
Viran olmuş bağlarından
Ölüsünden sağlarından.
Kırşehirin dağlarından.
Hani bize selam yok mu?
Bitiyormuş yediveren.
Şenlendimi avucören?
Olmadımı seni gören.
Bize ordan selam yokmu?
Topraksız ALKAN
Köprüden Geçti Gelin
Köprüden Geçti Gelin
Saç Bağın Düştü Gelin...
Diloy Loy Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.
Eğil Bir Yol Öpeyim,
Gençliğim Geçti Gelin...
Diloy Loy Diloy Diloy Diloy Diloy Loy,
Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.
Köprüden Geçemiyom,
Az Doldur İçemiyom...
Diloy Loy Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.
Sen Benden Geçtin Ama
Ben Senden Geçemiyom...
Diloy Loy Diloy Diloy Diloy Diloy Loy,
Halden Bilmez Diloy Loy,
Söz Anlamaz Ne Fayda.
Yeşil Ayna Takındın Mı Beline
Yeşil ayna takındın mı beline
Gelin kurban olam tatlı diline
Sen düşürdün beni alem diline
Kendi melül melül gözü yaşlı da yar sen sefa geldin
Benim ile mercimeği taşlı da yar sen sefa geldin
Çarşıdan aldırdım yeşil aynayı
Boşa çiğnemişim yalan dünyayı
Ne İstanbul koydum ne de Konya'yı
Kendime münasip yar bulamadın Sen sefa geldin
Benim ile mercimeği daşlı da yar sen sefa geldin...
Karanfil Suyu Neyler
Kırşehir
Karanfil suyu neyler
Güzel kokuyu neyler
İki baş bir yastıkta
O göz uykuyu neyler
Karanfilim susuzum
Kaç gündür uykusuzum
Varsam yarin yanına
Dilim durmaz huysuzum
Sohbetinin doyum olmaz tadına
Odur haklarını veren kadına
Aşık Hasan derler benim adıma
Methini söylerim kıyamete dek
Arık toprağa yaslanı yaslanı
Sığır güderken yazdım ben bu destanı
Nasıl methedeyim böyle aslanı
Methini söylerim kıyamete dek
Aşık HASAN
Alaattin AVCI" <alaattinavci-@hotmail.com> [Göndereni Engelle] [Adres Defterine Ekle]
Kime : karincalikoyu40@mynet.com
Konu : BİÇERCİYE DEYİŞ
Tarih : 21/01/2006 18:32
VİCDANSIZ BİÇERCİYE DEYİŞ
Arayı arayı bulduk bir biçer
Tarlaya girince at gibi kaçar
Üçünü alırda birini saçar
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Bu ekine iki sene çalıştık
Çoluk çocuk topraklara karıştık
Vicdansız biçerciye bizde alıştık
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Yedin tavuğuda bindin deveye
Gidiyon son vites, tam da leviye
Yarın varınca ben nediyim köye
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Kazancıyın bereketin bulaman
Çok çeken Abdullah sen de ölemen
Evladıyın mürüvetin göremen
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Karanlık geçsin hep baharın yazın
Kötürüm olasın da tutmasın dizin
Bakmasın yüzüne oğlunla kızın
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Çok övünüyordun oflazdı ağzın
Hiç nişan yok sende utanmaz yüzün
Görmenmi saçılanı körmiydi gözün
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Vardım Yerköyde de aslını sordum
Karaçadır imiş o senin yurdun
Aşık Dursua da ne idi derdin
İlahi Abdullah gözün kör olsun
Kaynak kişi Kırşehir ili, Kaman İlçesi,
Hamit kasabasında yaşayan aşık
Dursun KAYA
SANAMI MARAŞ
Kargın Yenice
Maraşın dalında da bir çuval saman
Zalım karakışta vermedin aman
Çırçırın büklerde kaldı bir gümen
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Karaağıla vardıkta üç beş kürekli
Girdik kömlerine ondört yürekli
Kahraman Maraşım aslan yüreklim
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Aç koyunlarda içeride meleşir
Keçilerde hep büklere dolaşır
Karalı haberin köye ulaşır
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Kırat olsaydı da açardı çığır
Bütün samanlık oldu kümpürün bayır
Yalınız Arabı mevlam sen kayır
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Duman durmuşta kara çöğün düzüne
Hiç bakılmaz oğlakların yüzüne
Selam söyleyin Mılla Haydarın kızına
Arabın bükümünü kuru koymasın.
Daha hiç görmedim böyle bir sene
Acep Arap Ali geldimi sına
Yalnız Arabım sen ettin çola
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Maraşı sorarsan bir dağ başında
Ne zaman davar alsa tipi peşinde
Acep uğursuzluk varmı işinde
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
Hacım derki çektik işin zorunu
Çıkamadık Hacı Ahmetin darını
Bu sene çığnadık Maraş karını
Allah;ın garezi sanamı Maraş.
KIZILIRMAK
Kargın Yenice
Kızılırmak derler de Sıvatsa başı
Ne zamandan beri bilmiyorum yaşı
Doğu ellerinin çok olur kışı
Geliyor dağlardan kar Kızılırmak
Geçersin Kırşehir'in yanı başından
Faydalanırsın Erciyes'in kışından
Birçok sular yardım eder peşinden
Önünde Hirfanlı Barajı var Kızılırmak
İngiliz gelmişte kıracak belini
Hirfanlıdan bağlıyorlar yolunu
Sapıtacaklar senin koca selini
Başına ne gelecek gör Kızılırmak
Hirfanlı köyünde gülerek geçen
Kesikköprüde çalarak geçen
Köprüköy derler bilerek geçen
Kapluk ayağında sor Kızılırmak
Coştun nice memleketler batırdın
Galibin oğlunu da aldın götürdün
Atın arabasını da derelere yatırdın
Bunların suali var Kızılırmak
Söyler hacım derki memleket kıraç
Nice insanlara yedirdin haraç
Kurulacak üzerine beş büyük baraj
Doğdu kıyılarına nur Kızılırmak
DÜNÜN TÜRKÜSÜ
HÖLLÜĞE BELENENLERİN
TÜRKÜSÜ
BİR OĞLUM OLSA
Bir oğlum olsa da gitse hocaya
Okuya okuya çıksa (da) heceye
Muştucular gelse bizim bacıya
Neyleyim neyleyim kolları neyleyim
Nenni nenni demedik dilleri neyleyim
Bir elekçi gelse (de) bir elek alsam
Sallana bulana toprak (da) elesem
Kutnuya kumaşa beze belesem
Neyleyim neyleyim kolları neyleyim
Nenni nenni demedik dilleri neyleyim
Gök keçi de gelmiş oğlağın ister
Kadir Mevla'm bize (de) bir evlat göster
Evlatsız göçersek kınaman dostlar
Neyleyim neyleyim kolları neyleyim
Nenni nenni demedik dilleri neyleyim
"Alaattin AVCI" <alaattinavci-@hotmail.com> [Göndereni Engelle] [Adres Defterine Ekle]
Kime : karincalikoyu40@mynet.com
Konu : GÜLÜŞ KIZIN TÜRKÜSÜ
Tarih : 19/01/2006 20:18
GÜLÜŞ KIZIN TÜRKÜSÜ
Gülüş Kızın merdivenden inişi
Yaktı beni altın ile gümüşü
önce söz verişi sonra dönüşü
İmana gel emmim kızı imana
Kalk gidelim senin ile kamana
Yaylacık dediğin bir dölek yazı
içinde yayılır ördeği kazı
Ciğere düştü de bir ince sızı
İmana gel emmim kızı imana
Kalk gidelim senin ile kamana
yaylacık tan da keklik uçurdum
Muskalar yazdırıp Güliş e içirdim
Bu seferde ben aklımı yitirdim
İmana gel emmim kızı imana
Kalk gidelim senin ile kamana
Kaynak kişi halen Kaman Sarıuşağı
mahallesinde oturan Hasan GOK
****
Bugün nerede ise Kırşehir;in bir ;milli türkü; sü haline gelen ;Biter Kırşehir;in gülleri
biter; parçası Kırşehir abdalları tarafından bu günlere taşınmış olup, aslı Dadaloğlu;na
aittir.
Çıktım yücesine seyran eyledim
Cebel önü çayır çimen görünür
Bir fırkat geldi de coştum ağladım
Al yeşil bahçeli Kaman görünür
Şaştım hey Allah;ım ben de çok şaştım
Devrettim Akdağ;ı Bozok;a düştüm
Yozgat;ın üstünde bir ateş seçtim
Yanar oylum oylum duman görünür
Biter Kırşehir;in gülleri biter
Çığrışır dalında bülbüller öter
Ufacık güzeller hep yeni yeter
Güzelin kaşında keman görünür
Gönül arzuladı Niğde;yi Bor;u
Gün günden artmakta yiğidin zarı
Çifte bedestenli koca Kayseri
Erciyes karşısında yaman görünür
Dadaloğlum derde zatında zatı
Çekin eyerleyin gökçe kır atı
Göçmek değil bizim ilin muradı
Ağ yare gitmemiz güman görünür
ÖKSÜZ ALİ
Ağzına da bakın tavus kuşunun
Şahin gerek pençe vurup, av ala
Kayka kirpik can almaya kasteder
Şu sallanıp gelen güzel kim'ola?
Leyla'nın bekçisi Mecnun ben oldum
Gark oldu gemim de ummanda kaldım
Söylen o yare de işte ben geldim
Ağlamasın kına yaksın ağ'ele, ağ'ele!
Öksüz Ali'm hata yoktur sözümde
Çifte benler sıçraşıyor yüzünde
Kırşehir ilinde Mucur özünde
Aklım alan bir gözleri gövel'ay, gövel'ay!
Öksüz Ali / RUHİ SU
KAMAN AĞIDI
Kaman'da uşak kalmadı
Redif gitti sürüyünen
Yatamıyom gece gündüz
Gelinlerin zarıyınan
Kars'ta kavga kuruluyor
Redif orda deriliyor
Mızıkalar vuruluyor
Trampetli boruyunan
Şimdi aslanlar güleşir
Yiğitler kana bulaşır
İnşallah Hızır ulaşır
Al bayraklı periyinen
ZAHİDEM TÜRKÜSÜNÜN HİKAYESİ
Halk arasında ;Zahidem; adıyla ün yapan türkünün şairi Aşık Arap Mustafa, 1901 yılında Çiçekdağı;na bağlı Orta Hacı Ahmetli köyünde dünyaya gelmiştir. Babasını annesini çok küçük yaşlarda yitirdi. İlk önce bir akrabasının himayesinde, daha sonraları da onun bunun yanında büyüdü.
Arap Mustafa;nın babası düğünlerde, toplantılarda ;Koca Oyunu; adı verilen oyunda ;Arap; rölünü üstlenirdi. Bu nedenle Mustafa;ya da ;Arap; lakabı takılmıştır. Kimsesiz kalan Arap Mustafa 10 yaşına gelince Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Hacı Bürozadeler;den Mehmet;e çiftçi durdu. Zaman içinde çalışkan, babayiğit, giyimine özen gösteren yakışıklı bir delikanlı olan Arap Mustafa, Ağasının yeni yetişen Zahide;ye gönlünü kaptırdı. Fakir ve kimsesiz olduğundan bu sırrını bir türlü açığa vuramadı.
20;sinde askere giden Mustafa;nın aklı, deliler gibi sevdiği Zahide;de kalmıştı. Köydeki dostlarına mektuplar göndererek Zahide;den haber almaya çalışan Arap Mustafa, Zahide;nin başka biriyle evlendirildiğini ve düğünün;ün de bir hafta sonra olacağını duyunca üzüntüsünü aşağıda içli mısralara dökmüştür. Türküyü Neşet Ertaş plağa okuyup tanıtmıştır. (1)
Zahide Kurbanım n'olacak Halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidenden haber sorarım
Zahidem bu hafta oluyor gelin
Hezeli de deli gönül hezeli
Çiçekdağı döktü m'ola gazeli
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahidem'den güzeli
Ay ile doğar da gün ile aşar,
Zahide;mi görenin tebdili şaşar
İyinin kaderi kötüye düşer,
Diken arasında kalmış gül gibi.
Zahide;m kurbanım kurtar bu dardan
Baban anlamadı bizim bu haldan
Kekiline sürmüş kokulu yağdan,
Derdin beni del;ediyor Zahide;m.
Ziyaret;ten çıktım Cender;in özü
Kum gibi kaynıyor Zahide;m gözü
Aslını sorarsan esalet yerden
Hacı Bürolardan Mehmet;in kızı.
Gurbet ellerinde esinim esir
Zahide;m kurbanım hep bende kusur
Eğer baban seni bana verirse
Nemize yetmiyor el kadar hasır.
Çiçekdağı;nda da hiç gitmez duman
Zahidem kurbanım hallarım yaman
Yapamadım şu babayın gönlünü
Fakir diye bana vermedi baban.
Anamdan doğalı çok çektim cefa,
Şu yalan dünyada sürmedim sefa,
Adımı namımı soran olursa,
Orta Hacı Ahmetli Arap Mustafa.
Arapoğlu Mustafa;nın kendisine Mecnun gibi aşık olduğundan etkilenen Zahide, Mustafa için şiirler söylemiştir. Bu şiirin üç kıtasını H. Vahit
Bulut, 1973 yılında Yukarı Hacı Ahmetli köyünden Zahide;nin yakın arkadaşı ve sırdaşı Fatik;ten derlemiştir.(2) Baştaki iki kıta tarafımızdan derlenmiştir.
Bu nasıl sevdaymış geldi başıma
Felek ağu kattı tatlı aşıma
Sevda çekenlere zor gelir gurbet
Gece gündüz elim kalkmaz işime.
Aşağıda sap kağnısı geliyo
Derdin beni elik elik eliyo
Kurbanlar olayım gara Mustafam
Babam beni yad ellere veriyo.
Arapoğlu derler gayeten atik
Gözleri kara da, kaşları çatık
Git nazlı y de bir haber getir
Bastığın yerlere kurbanım Fatik.
Ağlayarak yayığımı yayarım
Yarim gitti günlerini sayarım
Çıksa Büyüköz;e mendil sallasa
Islık çalsa ıslığını duyarım.
Coşkuna da deli gönül coşkuna
Aşkından Zahide döndü şaşkına
Sensiz edemiyom nazlı civanım
Nolur bir yol görün Allah aşkına.
Afyon/Emirdağ-Metin Akın-Ali Demirhan
Evlerinin Önü Yoldur
Yoldan Geçen Karakoldur
Gurban Olam Sarı Gelin
Gel Destini Bizden Doldur
Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm
Şu Dağların Burcu Musun
Kız Boynumun Borcu Musun
Gurban Olam Sarı Gelin
Sen Kötünün Harcı Mısın
Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm
Evlerinin Önü Şatır
Atlı Geçer Güpür Güpür
Gurban Olam Sarı Gelin
Gel De Bizim Evi Süpür
Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm
Koyun Yola Dizilirdi
Bağlı İpler Çözülürdü
Ahranımış Gavur Oğlan
Buz Olsaydı Çözülürdü
Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm
Al Fadime'm Suya Gider
Su Yolunda Çalım Eder
Çalım Etme Al Fadime'm
Ben Cahilim Aklım Gider
Al Fadime'm Bal Fadime'm
Yanakları Gül Fadime'm
Uyan Uyan Sabah Oldu
Namazını Gıl Fadime'm
_________________________________________________________________
Karıncalı
Ey yalnızlığımın uzak ve sıcak yüzü
Dört gözle bekliyor
Doğanın gözü
Şimdi neden uzak bana
Çığlıklarım arttı
Nefes,nefese kaldım
Seni düşününce
Hemen ağlar bu gözlerim
Hemen tüylerim ayaklanır
seni düşününce KARINCALI
Ey dostlarım
Kaldırın kilometre taşlarını
Gelip,komşum olsun
Tüm köylülerim
Kül olsun istediğim
İçimdeki koru örtmek için
Kül Tuz olsun
Kanayan tüm yaralarıma
Basmak için
Ey köylüm açın yolumu
Gözlerim düşsün KARINCALI semalarına
DOĞAN AVCI
05.01.2006
"eorman" <eorman@home.nl>
Kime : karincalikoyu40@mynet.com
Konu : saygilar
Tarih : 3/01/2006 23:50
kiratimin beli ince
olurum yari goremeyince
telli yatak serdiremem
asker yarim gelmeyince
kara kazan kaynamasin
atim cirit oynamasin
iki sene asker oldum
nazli yarim aglamasin
KARINCALI DOĞAN AVCI DAN
_____
Göçmen Kuşu
Rivayet odur ki
sürgün Kırşehir'de boy vermiş
kesmişler dallarından
savurmuşlar
bir hasat mevsiminde
göçmen bir kuşun kanatlarında
düşüvermişim
İstanbul'un bir köşesine
Gözümü açmışım
sonra
orası da olmamış
olamamış yuva
yeniden hasada vermiş kendini
bedenler
yine bir sürgün
yine bir göçmen kuş gidişi
ve Ülke Avusturya.
Sonrası Yozgat, Ordu
şimdi gidecek bir yer yok
sanırdım istikamet belirlediler
Yer Çanakkale/yenice
Binlerce sürgün çiçekle
bir aradayız işte
herkes yabancı
herkes bir göçmen kuşun kanadında düşüverdi
üzerimizde biçerdöverler
biz her gün yeniden yeniden doğuyoruz
bir göçmen kuşa özlem devam ediyor
halen kim bilir bir gün
geriye döneceğiz
bizi getiren o kuşun kanadına
Doğan Avcı
KÖYLÜ ÇOCUĞum
Ben köylü çocuğuyum
Kendimi bildim bileli hep böyledir
Karıncalıda doğdum
Babamı hayal mayel hatırlarım
Anamı ise!
Anamla dert ortağı olmuştuk
Keder yüklü sırtımız
Bırak süslü giyinip fors atmayı
Şükürler olsun yinede mevla'ya
Biz hep koştuk koşuşturduk olduk yaya
Çocukluğum hep cılız geçti
Kendi kendime dünyama küstüm
Yandım,yandım sönmedim hiç ama tüttüm
Kara bacalar benim oldu kuşları ürküttüm
Tezek yaka,yaka duman olduk
Ama asla unutmadım aslımı
Ben Kırşehir karıncalı köyünden
Karaalinin oğluyum
Görmesemde memleketimi
Doğan Avcı
*****Yine geldim***********
Yine geldim,baş köşeye kuruldum
Derdimi anlatmaktan yoruldum,
Gönlü hoş tutulsun,fikri sorulsun,
Hayatı anlatsın Kırşehirli Doğan
Her sözünü bilgisiyle donatsın.
Ey arkadaş
Onbir yaşında köyden çıktın mı?
Gurbet illerinde ter akıttın mı?
Sen feleğin çemberinden geçtin mi?
Tarlalarda kuyu suyu içtin mi?
Düşünsün,taşınsın yine eklesin,
Derede beklesin,kamyon yüklesin.
Hasret çektiniz mi beyler siz?
Sen bir dağ başında yatıp kalktın mı?
Gece üşüdün mü,ateş yaktın mı?
Ateşi üfleyip pilav yaptın mı?
Doğan Avcı
****************
ARKADAŞ SENDE HİÇ KABAĞI OYUP İÇİNE SÜT SAĞDINMI?
Karıncalı Çobandan
Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir
Afyon-Hidayet Çalbudak-Ahmet Yamacı
Karahisar Kalesi Yıkılır Gelir
Kakülü Boynuna Dökülür Gelir
Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım
Ben Bir Koyun Olayım Sen De Bir Kuzu
Meleye Meleye Getirem Yazı
Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım
Kapıma Bağladım Da Kınalı Koçu
Harmanı Kaldırdım Kız Senin İçin
Yayladan Gel Allı Gelin Yayladan
Kesme Ümidini Kadir Mevladan Kadir Mevladan
Ver Elini Karlı Dağlar Aşalım Bayramlaşalım
----------------------------------------------
KESİK ÇAYIR BİCİLİRMİ(çekic Ali)
Kesik çayır biçilir mi
Sular soğuk içilir mi
Bana yardan geç diyorlar
Seven yardan geçilir mi
Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler
Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım
Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler
Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım
Ankara'nın tren yolu
Gahi eğri gahi doğru
Canım benim anadolu
Gideyim mi senden gayrı
Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler
Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım
Ağam desinler desinler
Şeker yesinler
Şu kız şu oğlana
Vurgun desinler
Aman ben yandım
Yandım yandım yandım
Ellerin köyünde
Aldandım kaldım
YÜRÜ BİRE YALAN DÜNYA
Yürü bire yalan dünya
Sana konan göçer bir gün
İnsan bir ekine misal
Seni eken biçer bir gün
Ağalar içmesi hoştur
O da züğürtlere güçtür
Can kafeste duran kuştur
Elbet uçar gider bir gün
Aşıklar der ki n'olacak
Bu dünya mamur olacak
Haleb'i Osmanlı alacak
Dağı taşa katar bir gün
Yerimi serin bucağa
Suyumu koyun ocağa
Kafamı alin kucağa
Garip anam ağlar bir gün
Yer yüzünde yeşil yaprak
Yer altında kefen yırtmak
Yastığımız kara toprak
O da bizi atar bir gün
Bindirirler cansız ata
İndirirler tuta tuta
Var dünyadan yol ahrete
Yelgin gider salın bir gün
Karac'oğlan der nasıma
Çok işler gelir başıma
Mezarımın baş taşına
Baykuş konar öter bir gün
Anama
Dokuz ay koynunda gezdirdi beni
Ne cefalar çekti ne etti anam
Acı tatlı zahmetime katlandı
Uçurdu yuvadan yürüttü anam
Anaların hakki kolay ödenmez
Analara ne yakışmaz ne denmez
Kan uykudan gece kalkar gücenmez
Emzirdi salladı uyuttu anam
Doğurdu beni Sivas ilinde
Sivralan Köyünde tarla yolunda
Azığı sırtında orak elinde
Taşlı tarlalarda avuttu anam
Ben yürürdüm anam bakar gülerdi
Huysuzluk edersem kalkar döverdi
Hemen kucaklayıp okşar severdi
Çirkin huylarımı soyuttu anam
Çocuğudum anam bana ders verdi
Okumamı çalışmamı ön gördü
Milletine bağlı ol da dur derdi
Vatan sevgisini giyitti anam
Tükenmez borcum var anama benim
Onun varlığından oldu bedenim
Kimi köylü kızı kimisi hanım
Ta ezel tarihte kayıtlı anam
Veysel der kopar mi analar bağı
Analar doğurmuş ağayı beyi
İşte budur sözlerimin gerçeği
Okuttu öğretti büyüttü anam
|